Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

170 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Şiirler - A. Muhip DIRANAS (Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye abla!)
Bazı dizeler vardır, alıp çocukluğuna götürür seni. İstesen de dönemezsin. Misket oynadığın, salçalı ekmek yediğin, mahalle maçları yaptığın, akşam ezanı zorla eve döndüğün yıllara... Fahriye Abla şiiri... Çocukluğumda bütün Türkçe kitaplarında olurdu. O yüzden şairi tanımayan birçok kişi bile en azından Fahriye abla ile tanıştır: "Bahçende akasyalar açardı baharla Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye abla!" (s. 67) Belki son mahalle hayatı yaşayan nesiliz. Bizim mahallemizde de bir Fahriye abla vardı aynı şiirde olduğu gibi. Sonra taşındı gitti. Bilmem onun sonu nece oldu. Okurken o günler geldi aklıma: "Gönül verdin derlerdi o delikanlıya, En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya. Bilmem şimdi hala bu ilk kocanda mısın, Hala dağları karlı Erzincan'da mısın? Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın; Hatırada kalan şey değişmez zamanla. Ne vefalı komşumdun sen, Fahriye abla!" (s. 67) Bir söz ya da beste vardı: "Seni ne çok sevdiğimi söylesem de bilemezsin. Hatıramdan hayalini istesen de silemezsin." Bazı hatıralar silinmiyor. İşin tuhafı da zaten o hatıralara dayanarak yaşıyoruz. "Ah şu yıllara geri dönsem, şimdi çocuk olsam, gençliğimde ben şöyleydim..." Çivisi mi çıktı dünyanın? Neden hiç kimse bugünden memnun değil? Ne yorucu bir çağda yaşıyoruz? Yıpratıcı, boğucu, yalnızlaştıran... "Yorulmuşum. Yorulmuşum, kelimelerde, Sevmelerde, kanlarda, haksız ölmelerde." (s. 109) Birçok konuda yüreğinize dokunacak şiirler var eserde. Şair mi gölgede kalmış biz mi geç keşfetmişiz bilemiyorum ama daha önce tanımak, okumak isterdim. Edebiyat kitaplarında adının geçmesi yetmiyor birçok şey için. "Ne kadar yalnızız şu akşam vakti, Bir selam bile yok artık verilen." (s. 156) Selam vermeye bile korkar oldu ki... Ne kadar nahif şu eskiler. Hâlâ tanımadıklarına bile selam vermeden geçip gitmezler. Öyle bir kuşağın görünce yolunu değiştiren, görmemiş gibi yapmak için yolun ortasında telefonla oynayan artıklarıyız. Ne soğuttu bizi birbirimizden bu kadar? Hayvanlara beslediğimiz sevgiyi insanlara besleyemez olduk. Yanlış anlaşılmasın hayvan sevmek çok güzel bir duygu. Ama ya insan sevmek? Kurtlar Vadisi dizisinde bir Zaza Dayı vardı (Ali Sürmeli, ömrü uzun olsun) "Ben insan sevmişim," diye bir repliği vardı. Gide gide öyle olduk hepimiz. Bir güvensizlik yüzyılında yaşıyoruz.
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
ne güzel özetlemiş durumu: "Yüzsüzdür insanoğlu, kimse bilmez fendini. Kime iyilik yaptıysan, ondan koru kendini." Böyle mi olmalı peki? Ya da hep böyle miydi? Ah Fahriye abla ah! Nerelere getirdin bizi... "Geldim işte mevsim gibi kapına." (s. 22) Mevsimleri bile bozduk. Haziranda nisanı yaşıyor mayısta kar yağdırıyoruz. Mevsim gibi gelmenin de tadı tuzu kalmadı. Birçok şeyin tadı tuzu kalmadı... "Günler zor, yıllar çabuk geçiyor," diyor çok sevdiğim bir şair. Öyle haklı ki... Ama zor da olsa en acı gün bile bir şekilde sabaha varıyor: "Kavuşur sabaha en uzun geceler." (s. 99) Ben geç tanıdım, siz geç tanımayın. Hatta paylaşın, kimse geç tanımasın. Bu incelemeyi yapmak için uyandım günün bu saatinde. Mutlu sabahlar dileklerimle...
Şiirler
ŞiirlerAhmet Muhip Dıranas · Everest Yayınları · 20161,243 okunma
·
3.874 görüntüleme
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Böylesi bir şair uygulamada 745 okunmada kalmış. İçim burkuldu.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.