Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Hem okudum, hemi de yazdım ,yalan dünya senden bezdim offf off
--- İpucu içerebilir--- Stefan Zweig' den uzun zamandır ayrı kalmıştım. Kitabı elime aldım ve bitirdim. Konusu bir eşi aldatmak olan "Korku" içerik olarak etik görünmemekle birlikte ders verici sonuçlar çıkarmamızı sağlayıcı türden. Şimdi konuya başlangıçtan bir el atalım. Yalanla ilgili deneyimlerimiz icin Çocukluğumuza gidelim. Küçük bir çocukken bazı yanlışlar yaparız ve karşılığında bir ebeveyn bize ceza vererek yaptığımız şeyin doğru olmadığını olumsuz bir eşleşmeyle hayatımıza dahil eder. Ceza derken bu soyut ya da somut anlamda, ikisi de birbirinden farklı değildir. Ya bu, bir hafta tv izlememe cezası, ya belli bir süre harçlık vermemek, ya çocuğu aşağılayıcı davranışlar ya da fiziksel bir davranış olabilir. Bu durum çocuğun hayat şartlarını oluşturan ortamına göre değişecektir. Sonuç olarak cezanın o durumu (yalanı) doğru yola sevkedecek bir yol olmadığını anlatmak. Ve zaman içinde çocuk yaşantı yoluyla, yalan söylediği taktirde karşısındakilerin ne büyük bir tepki vereceğini artık öğrenir. Bu sebepten de yalanın gizlenmesi gereken bir şey olduğunu, bilinçsiz ebeveynleri yoluyla hayatına uyarlar ve yoluna devam eder. Kitapta başrol olan İrene hanımda bunu eşine karşı yaşar. Olaylar zinciri bilindik tür bir aldatmaca, sona doğru hızla gitmenizi sağlayacak türden bir heyecan yaşatılıyor. Fakat sonu hiçte öyle beklenilen gibi değil. Ailenin yada hayatın öğrettiği yanlışlar bir eşin ulvi ve yüce sevgisiyle son buluyor. Kavgayı, dövüşü, cezayı, vahşeti sevgiyle eşleştiren ,karmakarışık duyguları birarada yaşatan ilişkiler dünyasında, sevginin herzaman acıtıcı olmayacağını okuyucuya beklenenin aksini vererek güven duygusunun, vicdanın, şefkat ve fedakarlığın yalandan çok daha kıymetli ve iyilestirici olduğunu yanlış kodlamayı nihayet DNA 'larımızdan siliyor. Kızı üzerinden kendine bir katarsis çıkaran bayan İrene kocasına, kızının yalan söyleminin ardından aralarında ki konuyla ilgili konuşmaları aktarıyorum. Fritz (koca) : " Yani sen...sen demek istiyorsun ki" , aniden sesi değişti, yumuşadı ve derinleşti, " sen, Helene'nin (kızı) suçu başka birine, mesela dadısına belki daha kolay itiraf edebileceğini mi...demek istiyorsun?" İrene (karısı)): Bundan eminim... Özellikle sana o kadar direnç göstermesinin sebebi, senin kararının onun için önem taşımasından kaynaklandı, çünkü, çünkü ,...en çok seni seviyor..." ... devamını öğrenmek istiyorsanız kitabı okuyabilirsiniz :) İnsan hep en sevdiğine yalan söyler, sesiniz duyulur gibi, o zaman yalan söyleyecek şeyi neden yaparız ki... İşte o zaman da aklıma Ömer HAYYAM'ın şu sözleri gelir. Kim senin yasanı çiğnemedi ki söyle Günahsız bir ömrün ne tadı olur ki söyle Yaptığım kötülükleri kötülükle ödetirsen sen Seninle ben arasında ne fark kalır ki söyle (Not: Masum değiliz hiçbirimiz) ----- SON -----
Korku
KorkuStefan Zweig · Anonim Yayıncılık · 2020103,4bin okunma
·
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.