Eskilerin o ünlü safsatasını herkes bilir: Akhilleus, önünde giden kaplumbağadan on kat daha hızlı gitse bile hiçbir zaman ona yetişemeyecektir; çünkü Akhilleus kaplumbağa ile kendisi arasında bulunan mesafeyi geçer geçmez, önündeki kaplumbağa o mesafenin onda biri kadar bir mesafe geçmiş olacaktır. Akhilleus bu "onda bir"lik mesafeyi geçerken, kaplumbağa o mesafenin yüzde biri kadar ilerlemiş olacaktır... Bu böyle sonsuza değin sürdürülebilir. (...) Devinimi gittikçe daha küçük birimlere bölerken, sorunun çözümüne ancak yaklaşmış oluruz ama onu hiçbir zaman çözümleyemeyiz.