Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

EŞBER
Abdülhak Hamit'in «Eşber» adında manzum bir piyesi vardır. «Eşber» piyesinde, Büyük İskender, savaştığı ordunun kumandanı olan Eşber'in kız kardeşi Sumru ile sevişir. Ve kızın yardımı ile muhasara ettiği kaleye girer. Kız kardeşinin ihanetini öğrenen Eşber de, Sumru'yu asar. Muzaffer kumandan İskender, kaleden içeri girince, sevgilisi Sumru'nun asılmış cesediyle karşılaşır. Biz, hayalimizde canlandırdığımız yeni Eşber piyesinde İskender rolünü Abdülhak Hâmit'e, Eşber rolünü de bir kasaba verdik. Perde açıldığı zaman Abdülhak Hámit bir kasap dükkânı önünde, çengele asılmış dağlıç koyununun üzerindeki etikette 900 rakamını dalgın dalgın seyretmektedir. Hâmit: Kimdir bu koyun çengelde maslup? Kasap: İşte o koyundu sizce matlup!.... Hâmit: Dağlıııç!... Ne cehennemî rezalet?. Kasap: Mağzur ola ettiği cesaret. Kalkınma için selama durmuş. Bu mevki-i mürtefide murdar, Çengelde etmişse arz-ı didar, Saik buna bil ki yüzde bin kâr. Şekspir'de görülmeyen dramı, Zengin budur meramı. Hâmit: Eyvah! Ne koyun, ne kahve kaldı, Boştur içi, elde cezve kaldı. Kasap: Fiyat size çok gelirse mâdâm, Tuttum onu ben de ettim idam. Sizden utanıp olursa mahcup, Galip sayılır bu yolda mağlup.... Hâmit: Tat yok gecesinde gündüzünde, Ben neyleyeyim bu yeryüzünde? deyip içinden çıktığı mezarın taşını kaldırır, altına girer
Sayfa 115 - ADAM YAYINLARIKitabı okudu
111 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.