"Her an yeni bir yaşam sunulur bize. Bugün, şimdi, hemen tutabileceğimiz tek şey budur." alıntısıyla başlıyor kitap ve bu noktada kendine hayran bırakıyor. Odile ve Isabelle olarak yazılmış iki bölümde bu iki kadının Philippe'in yaşamında nasıl yer aldıklarına ve en önemlisi de duygularının nasıl yaşandığına uzanıyor cümleler. Son dönemde çokça Fransız edebiyatı okumaktayım ve bu beni son derece mutlu ediyor. Duyguları yaşayış ve anlayış biçimleri benim iklimime uyuyor sanırım yaşamımın bu yaşında ve döneminde. İklimler, salt bir aşk hikayesi olsa sevemezdim sanıyorum. Fakat isminde de olduğu gibi sevginin farklı iklimlerine yolculuk yapıyoruz. Önce Philippe'in Odile için hissettikleri, ona karşı duyduğu saf ama tutkulu aşk. Şöyle ifade ediyor Philippe bunu: "Odile, gözleri kapalı, müziği içine akmaya bırakırdı, mutlu görünürdü, evreni unuturdu. ... Yaşayışını izlemek büyü gibi bir şeydi. ... Her zaman yanında taşıdığı çocukluk anılarına saf ve dokunaklı bir bağlılığı vardı." (s:29) Isabelle ile Philippe'in yolculuğu ise daha başka yollara götürüyor okuru. Daha çok Isabelle'den dinliyoruz bu defa. Mutlu bir yaşam için gösterdiği çaba, koşulsuz sevgisi ve büyük sabrı. Isabelle ise şöyle diyor: "Yaşamda her şey beklenmedik bir biçimde çıkıyor karşımıza, sonuna kadar da böyle olacak belki. Öylesine korktuğum bu ayrılık, bir ölçüde bir mutluluk dönemi olarak kalıyordu yaşamımda." (s:164) Farklı iklimlerde, hem erkeğin hem kadının duygularıyla bu derece derin ama tam da gerçek hayatta olduğu şekliyle eşlik etmek güzeldi. Çok sevilen bir kitap İklimler, okuyunca sebebini anlıyorsunuz. Siz de okuyup sevmek için beklemeyin. Okuyunuz!

İklimlerAndre Maurois · Helikopter Yayınları · 20082,742 okunma

·

1.041 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.