Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
·
Puan vermedi
Ela Gözlü Pars Celile
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
'ın annesi,
Yahya Kemal Beyatlı
Yahya Kemal Beyatlı
'nın sevgilisi. Osmanlı'nın ilk kadın nü ressamı... Sıradışı bir aile, sıradışı bir devir, sıradışı olaylar ve sıradışı bir hayat. Ve bu hayatın başrolü Celile. Celile, hem kendi seçimleriyle sahip olduğu hem de kendi seçmediği bütün özellikleriyle hep çok konuşulan, hayran olunan, saygı duyulan bir kadındır. Hem anne hem baba tarafından Osmanlı'ya yön vermiş ünlü iki paşa dedeye ve halihazırda sarayda görev yapan bir paşa babaya sahiptir. Yani Osmanlı'nın en seçkin ailelerinden birine. Babası; Polonya kökenli devlet adamı, dil uzmanı, eğitimci Hasan Enver Paşa, ünlü Borzecki Paşanın oğludur. Annesi Leyla Hanım da bir Osmanlı generali olan Alman kökenli Ludwig Detroit'in kızıdır. Celile bu soylu köklerinin rüzgarını her daim arkasında hisseder. Fransız mürebbiyelerle büyümüş,  dönemin en iyi okullarında eğitim görmüş, müzik ve sanatla iç içe çocukluk ve gençlik yaşamıştır Celile. Eşi Hikmet de Mersin, Kayseri, Konya, Halep gibi şehirlerde mutasarrıflık yapmış olan her daim devletin önemli kademelerinde görevli Mehmet Nazım Paşa'nın oğludur. Celile, Hikmet ile evlendiği günün gecesi anlamıştır aslında ona hiç aşık olmadığını ve olmayacağını. Hikmet çoğunlukla babasının makamından yararlanır, kendi çabasına başvurmaz, cesaret isteyen hemen her işten uzak duran biridir. Oysa Celile gözü kara, girişken, cesur ve güçlü bir kadındır. Duygularını derinden yaşamayı tercih eder, gerektiğindeyse mantığını koyar devreye. Hikmet onun için fazla korkak, hayatın heyecanlarından fazla uzaktır. Evliliklerinin ilk yıllarında birkaç kez ayrılmayı düşünürler fakat ailelerinin de etkisiyle vazgeçer, erteler de ertelerler. 1902 yılında Selanik'te bir çocukları olur ve kayınpederini çok seven Celile oğluna onun ismini verir: Nâzım. Nâzım'ın çocukluğu çeşitli şehirlerde geçer: Selanik, Halep, Konya, İstanbul... Bu şehirlerin her biri bir farklılık katar Nâzım'a. Nâzım da tıpkı annesi gibi haksızlıklar karşında boyun eğmek yerine başkaldırıyı tercih eder daima. Bu mücadeleler uğruna ömrü boyunca başı birçok belaya girer. Celile son nefesine kadar oğlunu bu belalardan kurtarmaya çalışacak, onun için her türlü mücadeleye girişecektir. Celile büyük aşkı Yahya Kemal'e gösterdiği tepkiden anlamıştır oğlunun kendi gibi cesur, mücadeleci olduğunu. Yahya Kemal demişken... Pera Palas'ta başlayan, hem Celile'ye hem de Yahya Kemal'e gündemdeki can sıkıcı olayları unutturabilen tek güç olan o büyük aşk. Yahya Kemal o en güzel şiirini Celile Büyükada'da arkasına bakmadan giderken ona yazar: Artık demir alma günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol... Ayrıca Yahya Kemal öylesine etkilenmiştir ki Celile'nin çok şey anlatan gözlerinden, Ela Gözlü Pars benzetmesini yapmıştır yine Celile'ye yazdığı bir şiirde: Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum. Kimdir o, nasıldır diye rüzgârlara sordum Hülyamı tutan bir büyü var onda diyordum Gördüm: Dişi bir parsın ela gözleri vardı... Yahya Kemal olacaktır yine bu koca aşkı bitiren. Tek neden olmamakla birlikte Nâzım'ın "Muallimim olarak girdiğiniz bu eve, babam olarak giremeyeceksiniz." diye yazıp cebine sıkıştırdığı notun da endişelerini artırmasıyla tek bir açıklama bile yapmadan öylece bırakır gider Celile'yi. Yarım bir aşk, kırık bir kalp kalır geride.. Celile bu aşk acısına dayanamaz ve soluğu Paris'te, can dostu Marcel'in  yanında alır. Odağını değiştirir, kendini resme daha da kaptırır ve kafasını toplamış olarak geri döner İstanbul'a. Tabi ki bunlar dindirememiştir içindeki ateşi. Her aklına geldiğinde acısı tazelenir, Yahya Kemal'e ve ona olan aşkına sitem eder. Ve ömrü boyunca affedemez ünlü şairin öylece çekip gitmesini. Bu arada Türkiye savaşlarla, siyasi olaylarla çalkalanmaya devam ediyordur. Nâzım işgalcilere karşı savaşmaya, Anadolu'ya gitmiş, oradan Rusya'ya gitmiş ve geri döndüğünde komünist olduğu 'suçuyla' hapse atılmıştır. Celile; Atatürk'ten İnönü'ye birçok yetkiliyle iletişime geçmiş ancak sonuç alamamıştır. Yıllarca haksız yere içerde kalan Nâzım ancak Temmuz 1950'de yürürlüğe giren af yasasıyla özgürlüğüne kavuştuğunda tam on üç yıl beş ay yatmıştı. Nâzım çıktıktan sadece 6 yıl sonraysa bu dillere destan, güzelliğiyle, sanata katkılarıyla, mücadeleci ruhuyla çok önemli yere sahip Ela Gözlü Pars son sergisinden hemen sonra yetmiş altı yaşında hayata gözlerini yumar. Böylece, sıradışı bir macera daha sonlanmıştır. Roman, verdiği tarihi bilgilerle, Celile'yi hak ettiği eşsiz anlatımıyla, ruha dokunan cümleleriyle beni çok etkiledi. Güzel katkıları oldu. Keyifli okumalar
Celile
CelileOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20165,3bin okunma
··
399 görüntüleme
Simge okurunun profil resmi
İnceleme değil de biraz özet olmuş sanki :D 🫠
Karby okurunun profil resmi
Hemen ekleyelim öyleyse satın alınacaklara.
Simge okurunun profil resmi
Ekle ekle, sen seversin🌸
Simge okurunun profil resmi
Biraz konudan konuya atlamalı zıplamalı oldu ama olsun🙈☺
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.