Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

560 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
TESS-kitap yorumu
Hardy’nin en bilinen eseri olan Tess’in konusundan kısaca bahsedersem; Tess küçük bir köyde ailesiyle yaşayan güzel bir köylü kızıdır. Ailesinin parasal sıkıntılar çekmesi üzerine bu durumda kendi parmağının da olduğunu düşünerek annesinin ısrarlarıyla zengin akrabasının çiftliğine onlardan yardım istemeye gider. Bu çiftlikte yaşayan kuzeni olarak bilinen Alec ile tanışması üzerine Tess’in hayatı değişir. Alec tarafından yaşadığı kötü olay sonucu masumiyetini kaybetmesi hayatı boyunca onun peşini bırakmaz ve hayatını zindana çevirir. Tess’in yaşadığı bu olay sonrasında hayatının aşkını bulmasını ve toplum baskısının nasıl bir şey olduğunu, kadınların o dönemde bekaret mevzusunda neler yaşadıklarını, peşini bırakmayan geçmişinin nelere sebep olacağını okuyoruz. Hardy’den okuduğum ilk kitaptı ve diliyle ilgili bir sorun yaşamadım. Bence sıkıcı bir dili yoktu. Bazı yerlerde betimlemeleri gereksiz uzatmıştı ama diline karşı nötrüm denebilir. Bir Jane Austen olamasa da.. (bunu belirtmek isterim) Kitap başlarda çok hızlı ve akıcı başkadı. Konu çok iyi ilerliyordu ve bence heyecanlıydı. Ancak ortalar tam bir işkenceye dönüştü. O kadar yavaş bir anlatımla ilerledi ki gerçekten çok sıkıldım ve ilgimi tamamen kaybettim. Bir kadının ağlaması, yalvarması ve bekaretini kaybettiğini basıl söyleyeceğini düşünmesi bu kadar sayfalarca ve duygu beyimlemeleriyle anlatılmamalıydı bence. Kitaba olan bütün pozitifliğimi bitirdi. Sonlara doğru yine bir heyecanlandı ama sonra yeniden düşüşe geçti. Çok inişli çıkışlı nabza sahipti. Tess ve Clare aşkı bana hiç ama hiç geçmedi. Hep Jane Austen havasını andırdığı için o kitaplardaki gibi bir aşk bekledim ama öyle değildi. Hardy resmen aşklarına yüzeysel dokunmuş, okuyucunun derinlerine geçmesine izin vermemiş. Alec ve Tess’i bile daha çok beğendim denebilir. Alec’in onca yaptığı kötülükten sonra aklını başına almaya başlamadı ve Clare ortalarda yokken Tess’e sahip çıkması, pişmanlığı güzel ele alınmıştı. Tess’e aşırı gıcık oldum. Kitap boyu o kadar ağladı, o kadar boyun eğdi, o kadar köle rolü aldı ki sinirden okuyamadığım yerler oldu. Çok fazla sulu göz ve çok fazla amaçsızdı. Ne yapacağını adla bilemedi kitap boyu. Artık saçmalamayı bırak ve tepene çıkmalarına, haksızlık etmelerine izin verme diye bağırasın geldi. Tek yaptığı ağlamak ve yalvarmaktı. Tess beni kitaptan soğuttu resmen. Akıcılığın kaybedilmesinin bir nedeni de bu. Clare’e de ısınamadım çünkü baştaki o bilgili adam halleri bir anda tam tersine döndü ve bağnaz gibi bir hal aldı gözümde. Çok sinir bozucuydu. O da ne yapacağını bilemeden kitap boyu bir geldi bir gitti. Ana karakter olmamalıydı. Genel olarak bu tarz ingiliz edebiyatı kitaplarında favorilerime giremedi Tess. Çok büyük umutlarla başlanmamalı. Kendini okutturuyor ancak ortalarda biraz sıkıyor. Sonu bir tık şaşırtıcı yapılmaya çalışılmış ama yine de başarılı değildi bence. Öylesine beklentisiz okunulabilir. Austen mı Hardy mi sorusuna şuanda cevabım tabi ki Jane Austen. Ama Hardy’e bir şans daha vermek kesinlikle istiyorum.
Tess
TessThomas Hardy · Martı Kitabevi · 20131,543 okunma
·
156 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.