Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
9/10 puan verdi
Fransız edebiyatı ile aram pek olmasa da böylesi bir şaheserin önünde eğilmemek olmaz. Victor Hugo, daha çok Sefiller ile öne çıksa da bu, Bir İdam Mahkumunun Son Günü'nü asla geri plana atmaz. Monolog tekniğini sıkıcı bulan ben, "Bile bile böyle trajik bir konu okunur mu?" diyen ben halt etmişim. Zira -sanırım- malzeme ne kadar kötü olursa olsun, mutfak ne halde olursa olsun, işin başına ustası geçmişse tamamdır. O ustanın yaratacağı ürün tadından yenmiyor. Hugo, o usta işte. Okurken sizi neler bekliyor, buna değineyim. Sayfaların içine sirayet ediyorsunuz, neredeyse o mahkum siz oluveriyorsunuz; bunalıyor, sıkılıyor, ölmek istemiyorsunuz. Sonra, çokça sorguluyorsunuz. Biz bugün "idam isteriz" derken, Hugo 1800'lerde buna hayır diyor. Rast geldiği bir idam gösterisine yüzünü çeviriyor, bakmak istemiyor. İnsan düşünüyor, onun yerinde olsam ben bakar mıydım, diye. Çevremdeki herkes bu gösteriyi alkışlıyorken ben de alkışlar mıydım yoksa Hugo gibi buna karşı mı çıkardım, diyor. İdamın insani ve vicdani bir boyutu yok. Yok ama... Cinayetin, tecavüzün vb. var mı, diyor. Sahsen ben düşünüyorum düşünüyorum işin içinden çıkamıyorum. Nasıl bir ceza daha adil olabilir, nasıl bir ceza vicdanları rahatlatabilir, bilmiyorum. Belki siz bu soruların cevaplarını bulabilirsiniz. Yüreğinize dokunacak bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. (Buraları okuyarak kitabı okuyup okumamaya karar verecek okurlar "spoiler" almış olmalarına aldırmaksızın kitabı okusunlar, mutlaka okusunlar.)
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Can Yayınları · 2019120,5bin okunma
·
160 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.