başarılı bir ulusal kurtuluş savaşı sonrası, o “ezilen halk”ın bir bölümü bal gibi de kalıcı bir hakim sınıf olarak örgütlenebilir. nitekim 20. yüzyıl tarihi bunun öyküleriyle dolu.
üstelik bu yeni hakim sınıflar, eski sömürgeci ve emperyalist egemenlere göre daha insaflı, daha adil, daha akılcı olacak diye bir şart da yok. tersine birçok örnekte yeni hakim sınıf(lar)ın eski egemenlere göre çok daha vahşi bir kapitalizmin inşasında ne kadar başarılı olduğunu görebiliyoruz.
ancak bir zamanların madunlarının yeni egemenlere dönüşürken asla terk etmedikleri bir şey var ki o da “madunlar söylemi”nin kendisi.