İki sıradan insan hakkında kısa bir roman. Adının Aşk dersleri olması kötü bir algı yaratmasın. Öyle şezlongda okunacak klişe bir aşk hikayesi değil. Çocukluktaki ebeveynlerle ilişkilerin yetişkinlikteki yansımaları, bağlanma teorileri, aile içindeki roller benzeri bir sürü psikolojik bilgi sunuyor. Paragraf aralarında yazar bize psikolojik açıklamalar yapıyor. Bu kısımlar italik olarak yazılmış. Bu açıklamalar asıl paragrafta geçen olaylar hakkında yorum yapmanıza ve benzer durumlarda kendi ilişkinize yön vermenizde yardımcı oluyor.
Bütün aşk hikayeleri benzer bir örüntüdedir. Çiftimiz birbirine âşık olur ama karşılarında bir engel vardır. Bir şekilde engeli aşar ve evlenirler. Mutlu biten aşk hikayeleri hep bir düğünle son bulur ve çiftimizin sonsuza dek mutlu yaşadığı varsayılır. Oysa gerçek hayatta ilişkilerin sınavı evlilikle başlar. Bu kitap da tam buradan başlıyor, konu evlilikten sonra nelerin yaşandığı.
Aslında ilişkiler söz konusu olduğunda genellemeler yapmak doğru değil. Dünya üzerinde kaç tane çift varsa o kadar sayıda ilişki çeşidi vardır bence. Ama bir taraftan da hepimiz insanız ve ilişkilerimiz de birbirine benziyor ve benzer süreçlerden geçiyor. Kitapta evliliğin geçtiği süreçler şöyle özetlenmiş,
Spoiler on:
1) Tanışma, âşık olma
2) Evlenme kararı verdiren sebepleri bulma
3) İlk çatışmalar, hayat hakkındaki anlaşmazlıklar
4) Çocuklar ve çocuklara odaklanan çiftlerin kendilerini ve birbirlerini unutmaya başlaması
5) Birbilerini anlamamaya başlama ve duygusal olarak uzaklaşma
6) Birbirini suçlama, kavgalar, aldatma eğilimleri
7) Pişmanlık, kendi ve karşısındakinin hislerini anlama çabası
8) Çift terapisi
9) Sıradan hayattan yeniden zevk alma, hayata daha bütüncül bakma, sahip olunan küçük mutluluklara sarılma ve bu küçük mutluluklar için şükretme.
Spoiler off:
Evliyseniz ya da bir ilişki içerisindeyseniz bu kitabı okumanızı tavsiye ederim
Sevgiyle, aşkla kalın, Happy Valentines.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.