Gün itibariyle Değmez, Gölge, Hatırla üçlemesini tamamlamış bulunmaktayım. Her birini diğerinden daha öte sevdim. Değmez, okumaya fazlasıyla değdi. Ne söylesem okuduğum güzelliği anlatmaya yetmez.. Değmez hem bir dönem romanı, ikinci dünya savaşı günlerinde ülkemizin durumu, siyasi ve dünya görüşleri ile insanımız ve basınımız yer alıyor. O günlerin koşullarında farklı yerlerden farklı insan yaşayışları sunuyor. Siyaseti, tıbbi, edebiyatı da okuyoruz bu kitapta, inanç sorgulamasını, ölüm ve hayat sorgulamasını da. Kitapta çok sayıda karakter var. Her bir karakterin hayat öyküsü kurgu içerisinde öylesine verilmiş ki asıl karakterlerin yanında diğer karakterler de ön plana çıkmış. Faruk Ferzan ve Süreyya esas karakterler. Onların biraraya gelişleri, ayrılıkları ve kavuşmaları iskeletinde öyle yaşam öyküleri sunmuş ki bize yazar okurken hayretler içerisinde kaldım. Öyle muhteşem bir kurgu ile parçaları biraraya getirmiş ki bu kadar da olmaz dedim. Yazarın bu kitabında da masalla, hayalle gerçek arasında ince anlatımlar vardı. Olmaz diyeceğimize de inandırıyor. Doğa üstü güçleri olan insanlar, üstün tedavi ediciler hatta ölüme meydan okuyanlar var mıdır? Unutmadan iki karga biri beyaz biri kara. Hikayenizde onlardan da çok şey öğrendik.Simsiyah ve Nevrimor. Sevgi, sadakat, vefa, yardımseverlik gibi güzel değerlerin yanında her türlü hile hurda ve riyayı da okuyoruz kitapta. Konu insan olunca, hepsi bir arada oluyor. Yazar, karakter üretme uzmanı. Bu kitabında da iyi ve kötü tüm karakterlerini (Neden bilmem ama Avcıyı bile) severek okudum. Hem edebi hem de sürükleyici bir kitap okumak istiyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz Herkese tavsiye ederim.