Kişisel Kurtuluş Savaşı... Arada bir bunaldığımızda yahut kendimizi yorulmuş hissettiğimizde bizler biraz başarı hikayeleri, biraz azim, biraz güç ve biraz da destek almak adına bir şeyler yapmak isteriz. Kimi zaman bunları bir insanda kimi zaman bir kitapta bulabiliriz. Açıkçası ikisi bir arada olduğunda tadından yenmiyor arkadaşlar. İşte bu noktada da bu alanda öne çıkmış ve önemli eserler meydana getirmiş Mümin Sekman devreye giriyor. Gerek sistem eleştirisi gerek doğru zannedilen yanlışlar gerek yaşayış biçimlerine yönelik atıflarla aslında aklımıza gelen temel düşünce madem bu kadar yanlış giden sisteme yönelik eleştiriler büyüyor, o halde düzeltmeyi neden denemiyoruz sorusu. Bir diğer nokta da bu kitapların neredeyse tamamında insanın üzerine işleyen o yoğun başarma duygusunun, kitap bittikten kısa süre sonra silinmesi. Bunun önüne geçmek içinse çabalayan yalnızca birkaç kişisel gelişim yazarı var ülkemizde. Başarısızlık konusu ve neden çok az kişinin başardığı; başarmak isteyenlerin çok fazla olması ama başarıya ulaşanların neden az olduğu konusunun eleştiri ve anlatımı kitapta benim için en önemli kısımları oluşturdu. Parça parça kendine yer bulan bu kısımların anlatımı neden bu kadar önemli dersek eğer, kim başarmak istemez ki? Başarı - Başarısızlık, Çare - Çaresizlik, Engel – Engelsizlik gibi temel kavramlar yazabiliriz. Bu kavramlara dair yazılan yazılardan oluşuyor aslında kitap da. Tabi temel noktamız asla çabalamaktan ve denemekten vazgeçmemek. Önemli olan mesele de o zaten. Başarılı olan insanlara baktığımızda da %1 dışında hiçbirinin tek seferde başarılı olmadığını, defalarca denediğini öğreniyoruz. Belki de kendilerine rakip çıkmasın diye oyalıyorlardır. Sonuçta başarısızlık öğretilmiş bizlere. Geliyorum bir başka önemli konuya. Ben bunu yakınlarımda da gördüm o yüzden özellikle örnek vereceğim. Sadece 2022 yılında 3 defa iflas bayrağını çektim. Bu süreç içerisinde kendime yakın gördüğüm pek çok insan aynı yorumları yaptılar hemen hemen. Bu yorumların temel özeti ise NASIL BAŞARISIZ OLACAĞIM üzerine yorumlardı. Yani kendileri bir şey başarmadığı gibi, çabalayan insanlara da nasıl engel olurum, nasıl onları da kendim gibi süründürürüm düşüncesinin hakimiyeti ve bu insanların sadece kötülükten değil başka bir şey düşünmeyi bilmediklerinden böyle olduklarını bilmek, onlar adına üzücü. Onlar adına, çünkü ben denemekten vazgeçemem. Benim desteğim çok büyük, o kendini biliyor. Bir diğer nokta da bir şeyler başarmanın ve ekonomik özgürlüğe ulaşmanın sabit ve düşük maaşlarla olacağını zannedenler. Genelde bunlar ebeveyn olurlar ve bu şekilde yaşamanın onlar adına iyi olduğuna inanırlar. Kendileri böyle yetiştirildikleri için bu şekilde yapmaları doğal diyorum artık çünkü araştırmalarda da gözlemlerde de aynı sonuçla karşılaşmanın artık ne bir açıklaması ne bir yorumu olabiliyor. Son olarak nüfusumuzun 100 milyon olmadığını düşünürsek, bu kitabın da 1 milyon baskı olduğunu göz önüne alırsak aslında her 100 kişiden 1 tanesinin kesin okumuş olduğu bir kitap karşımıza çıkar. Aynı zamanda başarı ortalamasının da neden %100 altında olduğunu gözler önüne serer bu sistem. Başarılı olmak için bu kitabı okuyun gibi mantıksız bir yorum yapmıyorum. Yaptığım sadece bir oran orantı. Hepimize iyi okumalar dilerim..

Her Şey Seninle BaşlarMümin Sekman · Alfa Yayıncılık · 202114,4bin okunma

·

246 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak