Zira, toplumsal bağ, dünyevi alana ilişkin “iş bölümü”nün eseri olduğu kadar, kutsal alana ilişkin “inanç” ve birlikteliklerin de eseridir. Böylece din, toplumun bütünlüğünü, işleyişini ve ahengini bozacak davranışları, bireysel benmerkezciliği bastırmakta ve böylece kişiyi topluma uyumlu hale getirmekte büyük bir fonksiyonel ağırlığa sahip bulunmaktadır. Kısaca din, Durkheim'in sisteminde, toplumun varlığı ve bu varlığın sürmesi için gerekli ana mekanizmalardan biri olarak tanımlanmaktadır?