Suzan Defter... Aynı anda hayattan bir beklentisi kalmamış bir adam ve bir kadının günlük tutmaya başlamasıyla başlıyor kitap. Aynı günü hem adamdan hem de kadından okuyabiliyorsunuz. Sol sayfalar erkek karaktere ait, sağ sayfalar kadın karaktere. İkisi de hayattan umduğunu bulamamanın çaresizliğiyle yüzleşiyorlar. Kitap boyunca devam eden bu kasvetli hava beni de etkisi altına aldı. Çok mu anlam yüklüyorum acaba şu hayata dedim ben de kendi kendime.
Yazar insan motifini çok başarılı işlemiş. Ayaküstü yüz yalan uydurabilen bir varlık olduğunu düşününce insanın, etrafımızdakileri gerçekten tanıyıp tanımadığımızı tekrar düşünmemiz gerek.
Bu günlükler sayesinde insan psikolojisi ve ilişkilerde aslında her şeyin ne kadar karmaşık olduğunu görüyorsunuz. Aynı olayları farklı bakışlarından okuyor gibi değil de söylenenleri ve söylenmeyenleri, yaşananları ve yaşanmayanları okuyor gibi oluyorsunuz.
Hayatın hep toz pembe tarafını okumaktan sıkılmışlar için gerçekler yazılmış bu kitapta.
Kitaba puanım: 9/10
Bu arada ben aynı günü önce erkek karakterden sonra kadın karakterden okuyarak ilerlemiştim. Ama eğer olay örgüsü odaklı bir okuma yapıyorsanız önce erkek karakterin günlüğünü sonra kadın karakterin günlüğünü okumanızı tavsiye edeceğim.
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213bin okunma
·
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.
