Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Darwin'in fikirleri etkisiyle genel bir insan-yer ilişkisi teorisi üretilmiş ve bu teori "insanın yeryüzündeki yaşamı geniş ölçüde içinde yaşadığı fiziki çevre tarafından ve zaman içinde biçimlendirileceği öne sürülmüştür. Başka bir ifade ile doğa şartlarının kültürü ve insan davranışlarını etkileyen temel etmen olduğu ve bu bağlamda beşeri olay ve olguları anlamada ilk başvurulması gereken şeyin bir yerin/bölgenin doğa şartları olduğu varsayılmıştır. Sonuçta bu dönemde insan-çevre ilişkisi ağırlıklı olarak "çevreci determinizm" ile açıklanmıştır. Darwin'in görüşlerini Malthus'unkilerle sentezleyerek "sosyal darwinizm" teorisini oluşturan H. Spencer, toplumların hayatta kalabilmek için birbiriyle mücadele etmesi gerektiğini ve dolayısıyla güçlü olanı varlığını sürdürebileceğini öne sürmüştür. Böyle bir Dünya algısı Avrupa'da modern savaş için lojistik bir temel oluşturma, ulusal ve emperyal kimliği geliştirme, kolonileri yönetme ve ekonomik sömürü için kaynakları geliştirme ve yönetme bağlamında Batılı devletlere yardımcı olmuştur. Çünkü deterministik coğrafya algısı sonucu sömürülen ülkelerin geri kalmışlığı o ülkelerin doğal ve beşeri kaynakları ile açıklanmış (bunun doğal bir sonucu olduğu varsayılmış), böylece ülkeler arasında bir hiyerarşi kurulmuş ve bunun sonucu olarak da bu ülkelerim sömürülmesi ve insanlarının köleleştirilmesi meşrulaştırılmıştır.
Sayfa 124 - YeditepeKitabı okudu
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.