• Livaneli, Mutluluk romanında da gelenek ve modernliğin çelişkisi içinde, her biri kendi mucizesini bekleyen, Meryem’in, Cemal’in ve İrfan’ın yollarını kesiştirirken; bastırılmışlık, töre, mutluluk, mutsuzluk, korku, tabular, şehvet ve bunalan burjuvazinin gölgesinde toplum yapısının tüm katmanlarını bu arayış ve keşfediş hikâyesiyle gözler önüne seriyor.
• Bırak hayat bir nehir gibi aksın; olumlu düşün ki her şey olumlu olsun; dünyadaki kötülüklerin kaynağı olumsuz düşünmektir.
• Kimse hayatından memnun değil. Herkes derin bir huzursuzluk içinde kıvranıyor; daha iyi bir hayata ulaşmak istiyor. Ama o yeni hayatın ne olduğunun da farkında değil. Tarifi yok; dolayısıyla toplumun mitolojisi ve ideali de yok. Bu yüzden bir nehrin suları bizi önüne katmış götürüyor. İnsanlar akıntıdan kurtulmak için kıyıdan sarkan dallara tutunmaya çalışıyorlar. Kimi din dalına tutunuyor, kimi milliyetçilik, kimi Türkçülük, kimi Kürtçülük; kimi ise nihilizme gömülüyor.
• Herkese iyi okumalar..!