üzüntümü, sinirimi, derdimi, öfkemi her şeyi şakaya vuruyorum. en yıkıldığım anda bile onun mizahını yapıyorum. bir gün bi yerde patlayacak ama ne zaman bakalım..
stresli yaşam olaylarına karşı geliştirdiğimiz savunma mekanizması da diyebiliriz :) çoğu zaman kurtarıcı ve işlevseldir ama dozunda kullanmak kaydıyla
İçimizdeki benle dışımızdaki ben arasındaki uçurum. Çoğu zaman bir şeyi geçiştirmek ya da o anki hâl durumunu başka bir şeyle örtmek bir tür kaçış denebilir. Bazen kendimizi ifade etmekte zorlanırız ya da başkalarına tezahür etmesini istemeyiz ama unutulmamlıdır ki; insanlar dışa yansıttığımızı bilebilirler içimizdeki savrulmalardan, duygu hâlinden bihaberdirler. Biriktirdiğimiz her şey yarın çok farklı şekilde karşımıza çıkabiliyor. Oysa o gülmeler başı yastığa koyduğunda aniden kaybolup gidiyor ve nihayetinde herkes yalnız tarafıyla yüzleşiyor belki de en zor tarafımızdır bu.