Virata, insan eylemlerine ve erdemlere yoğunlaşarak acaba günahsız yaşayabilir miyiz? Sorusuna yanıt arayarak birçok yolu deneyen bir adamın öyküsüdür. Konusunu Hint destanından alan eser, bu kadar az bilinmesine rağmen fikrimce Stefan Zweig'in en iyi 5 kitabı arasına girebilecek kadar büyük bir eser. Kitapta erdemli, iyi, günahsız bir insan olarak yaşamaya gayret eden Virata, günahların en büyüğünü işlemiştir. Kardeşini bir baskın sırasında öldürmüş ve herkesin saygı duyduğu bu büyük savaşçı kılıcını elinden bırakmıştır. Kralın en büyük askeri artık savaşmayacaktır. Kralın emri üzerine Virata, artık adaleti sağlayan bir yargıçtır ve hiç kimseye ölüm cezası vermeyen bir yargıç. Onun deyimiyle ölçülü bir şekilde adalet dağıtmaktadır. Ta ki bir suçlunun ona " O mesafeli yargıç koltuğunda oturup, her şeyi insanların söylediklerinden öğrenirken, neyin doğru neyin yanlış olduğunu nasıl anlıyorsun?" sorusunu sorana kadar. Bu konuşmadan sonra Virata şunu anlar : Ancak tecrübe eden, aynı olayları yaşayan insanlar birbirlerini anlayabilir. Vitara yargıçlığı da bırakır. Ona göre " kendini tüm eylemlerden uzak tutan yalnız biri ancak adil ve erdemli olabilir." Ancak kitabın sonlarında bunun böyle olmadığını sırf eylemsizliğin bile bir eylem olduğunu, başkalarının hayatına dolaylı da olsa müdahale ettiğimiz, onların hayatlarında mutlaka bir etkimiz olduğu savını ortaya koyar. Çünkü Virata yargıçlığı bıraktıktan sonra ailesiyle de çatışma yaşar ve onları terk edip bir ormanda tek başına sadece Tanrı ile olabileceği eylemsiz bir hayatı benimser. Buna rağmen ünü ülkede yayılır ve Virata'yı örnek alıp münzevi bir hayat yaşayan birçok insan da o ormana gelir. Virata kendisine nefretle bakan bir kadın ile denk gelir. Doğrusu kitabın bu kısmı Virata için en büyük aydınlanmayı yaşadığı kısımdır. Çünkü Virata'ya göre hiçbir şekilde görmediği, tanımadığı bu insana nasıl bir kötülüğü dokunmuş olabilir ki kadın ona nefretle bakmakta. Olayın aslı Virata'ya özenen kadının kocası evi terk etmiş çocukları ise eve ekmek getiren baba olmayınca ölmüştür. Virata bu noktada eylemsiz, kimsenin hayatına müdahale etmeden yaşadığını sandığı halde aslında dolaylı da olsa başkalarının kaderine müdahale ettiği gerçeğini öğrenir. Bütün hayatı daha az günah ve eylemle yaşamak üzerine kurulu Virata, umduğu bilgiyi hiçbir zaman bulamaz. Bunu da kitapta şu sözüyle dile getiriyor: " Gerçekten de dünyada hareketsiz kalanlar bile yine de sorumlusu oldukları bir iş yapar ve yalnız yaşayanlar bile aslında kardeşlerinin arasında yaşar." Virata kitapta son olarak tekrar Kralın yanına gider ve basit bir iş de olsa yapmak istediğini söyler. Yıllarca her türlü makamı , işi reddeden Virata'nın iş istemesi Krala da çok tuhaf gelir ancak yine de ona bir iş ayarlar. İki köpeğe bakması için görevlendirilir. Yoldan geçenler bir zamanların meşhur askerini bu halde görüp yanından küçümseyerek geçerler, çocukları ise babalarından utanırlar. Kral ölür yerine yeni gelen Kral Virata'yı önemsemez. Bir gün Virata da ölür. Ölümü kimse için önemli olmaz. Baktığı köpekler 2 gün boyunca o öldü diye durmadan ular. Zamanla onlar da unuturlar. Kitabı özetledim diyebilirim. Ufak bir değerlendirme ile incelememi bitirmek istiyorum: Kitap Zweig'in yazdığı en iyi kitaplardandır. Eylem ve eylemsizlik ne gibi sonuçlar doğurur? Bizler günahsız yaşayabilir miyiz? Ya da günahsız yaşayabilmenin yolu tek başına yaşanacak bir hayattan mı geçer? Bu gibi sorulara yanıt arayan bir eserdir. Vardığı sonuç ise doğrudan da dolaylı da olsa ister eylemlerimizle ister eylemsizliğimizle, bilerek veya bilmeyerek insanların hayatlarına mutlaka değdiğimiz yönündedir. Bu kitabı okurken aslında aklıma yabancıda Mersualt'ın şu sözü geldi ve kesinlikle kitabın vardığı sonuca uygun bir cümle: Kaçınılmaz olandan kaçmanın bir yolunu bulmalıydım." Buna paralel diğer bir söz ise Kafka 'nın Şato'sundan: Kaçıp kurtulmak istediğimiz bir şeyin giderek daha çok içine gömülüyorduk." Dolayısıyla Virata için de kimsenin hayatına değmeden günahsız yaşamak imkansızdır. İyi okumalar...

Virata Ya Da Ölümsüz Bir Kardeşin GözleriStefan Zweig · Martı Yayınları · 20194,989 okunma

·

152 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.