Simyacı Hepimiz birilerinin bize biçtiği hayatı yaşıyoruz bir yerde. Bize diretilenlere kafa tuttuğumuz kadar var olmaya çalışıyoruz. Belki doğrulardan ayrılıp yanlışı seçiyoruz belki de doğruların ne olduğuna takılmadan istek ve arzularımızın peşine düşüyoruz. Bana sorarsanız bence insan hayatının iplerini kendisi göğüslemeli. Zira herkesin bir kaderi vardır. Ve insan kader sayfasını kendi seçimleri ile doldurmalıdır. Sayfa boş ise kalem elinde demektir. Yazacaklarını senin seçmen gerekir. Santiago’nun babası onun rahip olmasını ve kilisede çalışmasını ister. Fakat Santiago bunu istemez. Başka insanlar tanımak, farklı yerleri gezip görmek ister. Babası ile konuşur ve onu bu duruma ikna eder. Gitmek istediğini söyleyen Santiago’ya babası bir miktar para verir. bu para ile bir miktar koyun alır ve çobanlık yapmaya başlar. İstediğini başaran Santiago işini severek yapmaktadır. Kendince özgür bir hayata sahiptir artık. Koyunlarını kırktırmaya götüren Santiago sıra beklerken bir kız görür ve kıza okuduğu kitaplardan bahseder. Kız şaşırır, okuyabiliyor musun der. Bir çoban nasıl olur da okuma bilir der. Bu süre zarfında fark etmediği bir şey daha vardır kızın, Santiago ona tutulmuştur. Bir daha seneye o günün gelmesini iple çeker. Aradan zaman geçer Santiago kitap almak için tekrar yola koyulur. Ama o gece bir rüya görmüştür. Hemen rüya yorumcusu bir kadın bulur ve ona rüyasını anlatır. Santiago rüyasında Mısıra gider ve orda bir hazine bulduğunu anlatır. Kadın ondan para istemez ama hazinenin bir kısmını ister. Santiago bunlara inanmaz ve oradan ayrılıp bir banka oturur. Yanına bir adam oturur. Ona kendisi hakkında her şeyi söyler. Santiago şaşırır. Nasıl olur da bir yabancı benim hakkımda bu kadar şeyi bilir der. Adam hazineyi bulma konusunda ona cesaret verir. Göğsünü açıp iki taş çıkartır. Bu taşların ona yol göstereceğini söyler. Santiago uzun uzun bu konu hakkında düşünmeye başlar. Çobanlığı ve sevdiği kızı arkasında bırakmak uğruna bu yola çıkmalı mı yoksa yolculuktan vazgeçip burada mı kalmalı bilmiyordur. Günler geçtikten sonra kararını verir. O yolculuğa çıkacaktır. Afrika’ya ayak basmıştır. Burada bir gümüşçünün yanında işe girer ve para biriktirmeye başlar. Burada bir süre çalışıp para biriktirdikten sonra işten ayrılır. Uzun bir çöl yolculuğu başlamıştır. Daha çok yolu olan Santiago, birçok zorluğu aşmıştır artık. Çok az yolu kalan Santiago bir grup kötü insanlar tarafından soyulup üzerindeki altınlarını onlara kaptırır. Bu grup Santiago ile dalga geçip ona ağır sözler söyleyip giderler. Bu durum üzerine Santiago vazgeçmemiş aksine daha çok hırslanmıştır. Kim bile bilir belki hazineyi bulmuş bir efsane olmuş belki de bulamamış o adamların sözlerini haklı çıkarmıştır. Kazanmak ya da kaybetmek işte bütün mesele bu demeyeceğim. Hırsların ve arzularının peşinde gittiğin sürece kazanan sensin diyeceğim. Unutmayın kalem sizin elinizde. Çevrenizdekiler pusula olmak isterler size. İzin vermeyin. Bu hayatı kendiniz için yaşayarak ölün.

SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,9bin okunma

·

1.115 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep Evci