Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Eserin adından da anlaşılacağı üzere, Vaihinger'in başlıca kavramı yapıntıdır. Dolayısıyla felsefesine Yapıntıcılık (Fiktionalismus) da denir. Yapıntı, kelime anlamıyla "hayal, uydurma, (salt) varsayım anlamına gelir (İngilizcede edebiyatın estetik kısmı "fiction" diye adlandılır) Bilimde yapıntı, olasılıksızlığı, hatta imkânsızlığı aslında bilinen ama yine de yardımcı kavram olarak kullanılan ve iyi hizmetlerde bulunan bir varsayımdır. Yapıntı için çok güzel dilsel bir ifade, "sanki'dir. Yapıntı, hipotezle karıştırılmamalıdır. Hipotez de doğruluk değerinden kesin olarak emin olmak zorunda olmadığımız bir çalışma varsayımıdır. Yine de hipotezi yakın zamanda kontroller ve deneyim malzemesi ile "doğrulamayı, doğru olduğunu kanıtlamayı veya yanlış olarak bir kenara bırakabilmeyi bekliyorum. Yapıntıda ise bunu beklemem. Baştan beri yanlış veya celişkili olduğunu kavrarım. Yine de yapıntıyı kullanırım, hem de başarıyla. Kant’ın "sanki" formülünü eserinin önemli bir yerinde kullandığını hatırlayalım: Aklın, ruhun, dünyanın ve Tanrı'nın düzenleyici idelerin açıklarken. Vaihinger, bu işlemi düşünce ve davranışlarımızın farklı alanlarında sık olarak kullandığımızı iddia eder. Örneğin matematikte sonsuz küçük kavramı oldukça çelişkilidir, ama aynı zamanda vazgeçilmezdir. Doğa bilimlerinin, hukuk biliminin. milli ekonominin, tarih biliminin birçok başka varsayımı için de aynı husus geçerlidir. Örneğin ahlakbilimde istenç özgürlüğü mantıklı bir saçmalıktır. Yine de ahlaki ve hukuki düzenimizin vazgeçilmez temelini oluşturur. Dinde de bilinçli veya bilinçsiz olarak yanlış veya kanıtlanması mümkün olmayan varsayımları muhafaza ediyoruz, çünkü onları "seviyoruz", yani pratik açıdan yararlı ve vazgeçilmezdirler. Vaihinger, şu soruyu soruyor: Bilinçli yanlış tasarımlarla nasıl doğru şeyler başarabiliyoruz? Ardından şöyle cevap veriyor: Düşünmek, amaca yönelik faaliyet gösteren bir organik işlevdir. Asıl olarak hayat mücadelesinde bir araçtan başka bir şey değildir. Canlının kendini korumasına hizmet eder. Kendisi için var değildir. Evrim sürecinde ve "aracın amaç karşısında aşırı ağırlık kazanması" kanununa göre sonunda düşünme kuramsal düşünme olarak kendisi için, salt "bilgi" amaçlı kullanılır. Oysa bunun için yaratılmamıştır ve bu yüzden de uygun değildir. Düşünmek, sanat gibidir. Mantık, düşünmenin sanat öğretisidir. Olağan ve düzenli mantık yöntemleri olan sanat kurallarının yanında düşünmenin düzensiz yöntemleri. "sanat kavramları", yani hayat mücadelesinde amaca uygun görülen hileler vardır. Aralarındaki en önemliler yapıntılardır. Yapıntılar zamanla kendileri için tamamen gerçekdışı bir dünya kararlar. Ancak, bu "sanki" dünyası akıldışı olsa da değersiz değildir. Aksine insanın daha yüksek tinsel yaşamı, din, ahlak, estetik ve bilim için "gerçek dünyasından bile daha önemlidir. Vaihinger böylece tamamen değişmiş bir doğruluk kavramına ulaşır. Bize pratik davranışımızı doğru düzenleme imkânı veren bir tecrübenin önceden tahmin edilebilirliği, önceden hesaplanabilirliği "doğrudur" Yapıntılar bu hizmeti yerine getiriyorlarsa -ki getiriyorlar- bizim için doğrudurlar. Doğruluk, yaşam için yararlılıktan başka bir şey değildir. Başka bir "nesnel" ölçüt yoktur. Böylece Vaihinger'in Amerikan Pragmatizmi ile ortak özellikleri yeterince açığa çıkmıştır.
Sayfa 536Kitabı okudu
·
219 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.