Bir arkadaşımın önerisiyle başladığım bilim-kurgu klasiği olan bu kitap, kurduğu evrenle bana adeta 20.yüzyıl dünyasını aktardı. Yapay bir inanış olan "Odoculuk"a inanan bir topluluk ve bunların aksini yaşayan başka bir topluluk ekseninde ilerliyor hikaye. Odoculuk, sosyalizme benzerken Odo karşıtı olan topluluk ise kapitalizmi temsil ediyor. Hikayemizin başkahramanı da aslında bu düzene bir eleştiri getiriyor. Eleştirisinde bu dünyaların eksik veya hatalı yönlerini aktarırken başından geçen olayları okuyoruz. Roman benim için ilk başlarda -bu yazarın okuduğum ilk kitabı- farklı iki zamanı bölüm bölüm aktarması karışık gelmişti. Olay örgüsüne alıştıktan sonra ise bir problem olmaktan çıktı. Kullanılan dil zorlamamakta ve oldukça akıcı olduğunu söyleyebilirim. Şayet okurken zorlandığım romanlardan hemen vazgeçtiğimi belirtmek isterim. Eğer bir çeşit farklı dünyaları görmek istiyorsanız bu kitap hoşunuza gidebilir. Farklı etik anlayışlar, teknolojiler ancak yine de yitirilemeyen basit dürtülerin olduğu velhasıl geçmiş ve gelecek karışımı bir dünya olduğunu söyleyebilirim. Özellikle romanın ikinci yarısı benim için oldukça kısa sürdü. Olayların akışından gelen heyecan oldukça keyifliydi. Önyargıyla başlasam da sonuç olarak hiç fena olmayan deneyimler edindiğimi söyleyebilirim. Şayet yukarıdaki yazdıklarımı arıyorsanız okumanızı tavsiye ederim.

MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,6bin okunma

·

92 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

oğulcan eyigün