Göbekli Tepe'deki taş devri anıtlannın yorumlanması bir tek arkeologlar açısından zorluk teşkil etmez. Göbekli Tepe'de yeni bir alana adım atarız. Dolayısıyla araştırmalanmızın sadece geçim ve ekoloji alanlanyla sınırlı olmaması gerekir. Burada Homo necans'ın (öldüren insan) dünyasının dışına uzanırız. Joachim Hahn'ın deyimiyle "taş devri sanatının mesajı güç ve saldırganlıktır" şeklindeki slogan sadece Aurignasyan dönemin değil, Erken Holosen döneminin toplumlan açısından da geçerlidir. Bu dönemle ilgili yapılan sembolik keşifler sayesinde ilk defa tanına geçiş sürecini yaşamakta olan avcıların zihinsel dünyasına girme imkanımız var. Bu keşifler bizi Homo pictor'un [resim yapan insan] dünyasına götürür, Hans Belting'in büyük rağbet gören "Yeni İmgeleme Bilimi"nde söz konusu olduğu gibi taş devri imgelerinin tarihi için değerli veriler veya Jan Assman' a göre "Anma Tarihi" (Gediichtnisgeschichte) için malzemeler sağlarlar. Kazılanmızın ana amacı bu imge temelli kaynaklara ve değerlendirmelerine erişmek olmuştur ve olmaya devam edecektir.