Uzun uzun zaman oldu 1K'ya girmeyeli..inceleme yazmayalı..ve dahi sular seller gibi kitap okumayalı.. kitaplarla yaman ayrıldık sanki.. yılgın yıllar..yılgın fikirler.. belki de artık okuyup düşünmekten ziyade deneyim artırmak isteği..belki de artık camdan bakmayı değil oyunun içine girmeyi seçmekten.. sevdayı okumaktan bıkarak, sevdaya methiyeler dizmeyi bırakarak her anda her zerrede onu yaşamayı arzudan.. Anlamak... Anlamak.. Anlamak.. en sonunda da anlamadığını Anlamak.. Anlatmak.. Anlatmak .. Anlatmak .. En sonunda da anlatamadığını Anlamak.. Okurken bile yorucu değil mi.. En nihayetinde işte bırakmak.. Okumayı bırakmak.. Yazmayı bırakmak.. Oyalandığı herşeyi bırakmak.. Tutunduğu her ne varsa bir bir ellerinden kayıp gitme isteği... İşte böyle.. Yaman Ayrılık.. Öleceğim hissi gibi birşey.. YANİ AYRILAN .. ASLINDA BAĞLANAMAYAN.. sevgili yazar o kadar güzel anlatıyor ki bu ayrımları.. Yılların tecrübesi ile ve dahi kendinden de örnekler vererek ve de sohbet eder gibi yani tam uyuyup konuyu kaçıranlar varsa diye "bunu tekrar hatırlatmak isterim" "bunu anlatmıştım hatırla " diyerek hem de.. Ne çok bağlaç kullandın demiyorsunuz hiç :)) Bağlarım her türlü.. İşte bu sebepten kitap akıııp gidiyor.. Kimi yerde güldüm..kimi yerde aydım ..kimi yerde vay bee dedim yediğim numaralara..:)) "Yer miyim ulan ben bu numaraları " Derken az sonra Sermiyan Midyat gibi "yerim galiba" ya hatta "yedim galiba" ya evrildim açıkçası.. İçimdeki kandırılmış çocuğa bi "naber" dedim:)) SAHİ SİZİ İLK KİM KANDIRDI??? Çok düşünmeyin be ya.. Ananız işte .. orda duruyor tam da orda işte :)) O ilk yemek yerken "hoop bak uçak geliyor"larla ..memeden keserken sizi tiksindirmek için envai çeşit numaralarla.. yemek istemediginiz herşeyi gizli gizli onun bunun içine katarak ruhunuz duymadan yedirdiğinde..acımayacak diyip acidiğında.. Tanıdık geldi mi.. Sonra bunun acısını ananıza benzettiğiniz herkesten de çıkardınız mı peki?? Cevap evetse ki bi dürüst..bi kere de kendine dürüst ol.. AFERİM.. OTUR SIFIR.. yok benim anam melekti diyenlere de ana kucağında..sonra hanım ve hatun kucağında iyi uykular tatlı rüyalar..devamm :))) Sonra "bu kadın benden ne istiyor".."Bu adam bildiğin çocuk.." "bunun yaptığını çocuk yapmaz " bla bla ... derler.. Doymayan.. Doyurulamayan tipler.. Küse barışa giden!!! ilişkiler .. Tabii ki sevgili yazar bunu psikolojik terimlerle de anlatıyor.. sebebini.. sonucunu.. Anlatacak daha çok şey var der gibi ÜÇ NOKTAYLA bitirilen cümlelerle ... Bi anlatsam roman olur der gibi.. Zaten terapi hikayeleri bir bir dizi de oluyor malum.. Hayatının romanını yaşarken yazanlar.. Kendini okuyamayanların "beni oku" "beni yaz" "beni anla" "beni baştan yaz" feryadı gibi terapiye gitmeleri .. GİBİ... Ya onları kim anlayacak??? DİMİ... Herkes birbirini anlasa ve koşulsuz sevse zaten hayat bayram olurdu.. Buraya kadar okuyup hala "Ana gibi yar olmaz " diyorsan da oku sevgili can.. Bu kitabı.. Ve bağlanma stilini bi gözden geçir derim.. Ana ve Yar çook başka bişiy çünkü.. Uzattım ve bağlaçların da dibine vurdum sanki :)) Yaşasın dilbilgisi!!! :)) Ve .. Ne mutlu Türk'üm diyene.. İyi dersler arkadaşlar :)) O kırpılan 1 point de redaksiyondaki yazım hataları yüzündendi.. Gerçi Ziya hocam ona da çoktaaann gönüllü olmuştur da olsun ben yine de yazayım belki diğer baskılarda düzeltir Yayınevi :p Evvettt.. Sonuna geldik incelemenin .. Şimdi Ayrılık vakti.. Lakin her zaman yürekte sevgi ve Aşk baki .. Bir sonraki bana inceleme yazdıracak kitaba kadar her daim sevgi ve aşk ile olun ..

Hani Ayrılıklar da Sevdaya Dahildi?Ziya Ünlütürk · Destek Yayınları · 2022213 okunma

··

1.137 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.