Kitap Neandertallerin yaşam yolunda bir enstantane değil, bizim türümüz (homo sapiens) ile aynı rotayı izlediklerini ortaya koyuyor. Bunu yaparken arkeolojik ve genetik verileri baz alıyor. Neandertaller, ortak atamız homo heidelbergensis ‘ten ayrılarak uzman avcılar oldular. Öncülerin el baltasından daha gelişmiş Levallois taş aletleri geliştirdiler. Giysi ve ateşi geliştirerek sert iklimlerde hayatta kaldılar. Ölüleri defnettiler ve hastalarına baktılar. Deniz dahil olmak üzere çeşitli gıdalardan faydalandılar. Muhtemelen sembolik amaçlarla kırmızı aşı boyası kullandılar. Lisanları vardı. Topraklarını Doğu, orta Asya, Sibirya ya kadar genişlettiler ve çetin kuzey ikliminde hayatta kalmayı başardılar. Tüm bu başarılar neanderthalleri 120.000 yıl önceki homo sapiensle eşit düzeye getirdi. Bu iki tür Asya’da bir araya geldiklerinde avantajlı konumda olan neanderthallerdi. Neanderthallerin nüfusu ancak gravittean kültüründen modern insanlar sayılarını, çevre ve kaynak çeşitlerimi büyük ölçüde artırmanın yolunu bulunca sıfırlandı. Neanderthallerle bizim türümüz homo sapiens in biyolojisi farklı. Onlar daha güçlü, daha fazla gıda ihtiyacı duyuyorlar. Ancak bizim beyin gelişme kapasitemiz ve değişen iklim ve çevreye uyarlanma kapasitemiz bizim yaşama devam etmemizi sağladı. Ancak Neandertaller hayatta kalamamış olsalar da genetik bilimi sayesinde Afrika’dan ayrılan homo sapiens atalarımızın DNA ‘sında neanderthallerden izlerin bulunduğu keşfedilmiş. Evet neanderthaller artık yok, zamana karşı yenilmişler ama bu genetik benzerlik bizim, neanderthallerin ve tüm canlı hayatın yaşamın ortak bir kökeninden geldiğini bize hatırlatıyor.

NeandertalDimitra Papagianni · Trend Yayınevi · 2017377 okunma

·

293 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aykut Karabay