Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Gönderi
merilands.com/bes-sevim-apart...
‘’Belki mucizelere inanmak hasta ruhların en iyi ilacıdır ama mucizelere kanmak kimi zaman ölümcül bir hastalıktır.’’
Mine Söğüt, çarpıcı ve bir o kadar merak uyandıran öyküsüyle okuyucularını bambaşka diyarlara götürüyor. Yer yer oradan kaçmak istiyorsunuz, yer yer de merak duyarak neler olduğunu sayfaları hızla çevirerek öğrenmek istiyorsunuz. Ne demişlerdi; fazla merak kediyi öldürürmüş. Gerçekten de bu kitabın sonunda merakına yenik düşmüş okuyucular bir süre kadar kendilerine gelmekte zorlanabilir, sonrasında binbir türlü soru işaretleri kafalarında parlayabilir. Gerçekten böyle şeyler olabilir mi? Cinler ve periler insanları kandırarak onlara zarar verebilir mi? Tüm bunlar gerçek mi? Ah… Açıkçası bu ve daha bunun gibi birçok sorunun cevabını öğrenmek ya da tecrübe etmek istemem, Allah korusun! Ama açıkça söylemem gerekirse bir yanım böyle şeylerin olabileceğine inanıyor. Bu yüzden de okurken çoğu zaman kitabı bırakıp başka şeylere geçmek istedim, ama yapamadım, sonunu inanılmaz merak ettim.
Tüm bunlardan korkmamın nedeni de, çocukluğumdan bu yana yazları, köyde o kocaman konak evimizde kalmamız. Benim kaldığım zamanlarda bizim köyde birkaç aileden başka kimse yaşamıyordu. (Ama önceden epey kalabalıkmış.) O yüzden ıssız olmasıyla birlikte son derece de huzurludur. Oturduğumuz konak evi kocaman, ama geçmişte bundan 80-90 yıl kadar önce, hatta daha da fazla her iki katı da kullanılıyormuş. (Çünkü oturduğumuz ev 100 yılı aşkın süredir var) Hatta her odada bir aile yaşarmış ki topladığınızda her biri çocuklu beş, altı aile yaşıyormuş. Şöyle düşününce her odadan bir insanın çıkması da çok rahatsız edici değil mi?
Demem o ki, çocukluğumda anneannem böyle cinli-perili hikâyeler anlatırdı ki cinlerin var olduğuna dair bazı şeyler geçmişte insanların başına gelmiş. Anneannem de bir keresinde şahit olmuş. Sabaha karşı ezanın okunmasına yakın, cinler ve periler onu namaza kaldırmak için lavaboda bir sürü sesler çıkartarak birlikte abdest almışlar. O kadar fazla ses çıkmış ki anneannem uykusundan uyanmış. Ezan okunduğunda hepsi kaybolmuş ve anneannem abdest almak için lavaboya gittiğinde her yerin karmakarışık ve su içerisinde olduğunu görmüş. Bunun gibi daha birçok şey anlatırdı, ama şimdi sadece bu aklımda kalmış. Bu yüzden Beş Sevim Apartmanı kitabını okumak bana biraz endişe vermedi değil. Kitaptaki beş karakterin, Doktor Samimi ile birlikte altı karakterin geçmişte bu gibi köylerde yaşamış olduğu sorunlar beni epey ürpertti. Bazen beton kaplı evlerde oturduğumuz için şükretmiyor değilim. Her ne kadar büyümüş ve hala köye gidiyor olsak da bir nevi yalnız olmamak korkmamı engelliyor. Bir de düşünmemeye çalışmak.
Doktor Samimi kitapta şöyle diyor; Olduğuna inanmadığınız bir şeyi yok edemezsiniz. Ama bir şeyin varlığını zedelemek istiyorsanız ona olan inancı yok ederek işe başlayabilirsiniz.
Doktor Samimi, Beş Sevim Apartmanı’nda, 30 yılı boyunca içinde olduğu cinler ve perilere bir savaş başlamıştı. Ona eğlence ve hayata tutunma becerisi veren cinler ve periler, bir gün onun istediği bir şeyi almasına engel olurlar. Cinler ve perilerin istemediği bir şeyi yapamazdınız. Eğer böyle bir şey yapmaya kalkarsanız hayatınızda korkunç değişiklikler olabilirdi. Doktor Samimi cinler ve perilerin istemediği bir şeyi yapmamıştır, ama o andan sonra da onları yok saymaya, onları görmezden gelmeye yemin etmiştir. Ne pahasına olursa olsun onları yenecektir ve varlıklarını yok sayarsa her şey onun için daha iyi olacaktır. Bunun için Pürtelaş Sokağında, Beş Sevim Apartmanı adında bir apartmanın beş katına da farklı hikâyelerdeki bambaşka hastalar yerleştirir. Bu hastaların her birinin hayatında çocukluğundan beri cinler ve periler kol geziyordur. Her bir hastanın ortak özelliği de sevgisizliktir. Anne ve babaları tarafından sevilmemiş, etrafındaki tüm insanlar tarafından görmezden gelinmiş insanlar.
Tüm bunların arasında Doktor Samimi de vardır. O, bir psikanalisttir ve cüce görünümü yüzünden insanlar tarafından görmezden gelinir. Doktor Samimi bu apartmanda yaşayan bu beş kişinin hayatını anlatıyor, onları araştırıyor, ama kitabın sonunda Beş Sevim Apartmanı’na olanlardan sonra buldukları tek bir ceset tam da Doktor Samimi’nin görünümünde oluyor. O zaman da şu olabilir ki, Doktor Samimi dışında, bu beş kişi gerçek değil, tamamen cinlerin ve perilerin Samimi’ye oynadığı oyun ve Doktor Samimi sonunda cinlerle olan savaşına yenik düşerek bu var olmayan insanları da beraberinde götürerek apartmanı kül ediyor. Ki tüm bu ölen ruhlar da Doktor Samimi’nin ruhuna üşüşüyor. Evet, ölmediğini de şuradan anlıyorum aslında, Doktor Samimi bakkaldan benzin bidonu ve çakmak istiyor. Çırak apartmana onları götürdüğünde kapkara bir elin kapıdan doğru uzandığını görerek ürküyor ve oradan hızla uzaklaşıyor. Ki Doktor Samimi artık dayanamayacağını anladığında bedeninin kararmakta olduğundan da bahsediyor. Bu da Doktor Samimi hakkındaki ikinci teorimi kanıtlıyor gibi. Apartmandaki beş insan sadece Doktor Samimi’ye görünen cinler-periler, sonunda kaçmak istediği korkunç yaratıklara yenik düşüyor ve kendisiyle birlikte apartmanı da kül ediyor.
Kitap gibi yazım da biraz kafa karıştırıcı oldu, biliyorum, ama inanın kitap da öyleydi. Yer yer rüya tabirleriyle yer yer Doktor Samimi ve apartmanda topladığı beş dairedeki beş birbirinden farklı hastanın gözünden anlatılıyor hikayeler. Tekrar okuyabileceğimi hiç zannetmiyorum. Her beş hastanın hikâyeleri birbirinden çarpıcı ve üzücüydü. İnanılması bir o kadar da güçtü ve hepsi de birbirinden korkunçtu. Hepsi teker teker yazsam bir bu kadar daha upuzun olur yazım. Onun için kitabı okumanız daha iyi olur. Her detayıyla Beş Sevim Apartmanı bambaşka bir kurgu ve yazım stiline sahip. Okuduğunuzda cinler ve perilerle ilgili bir sürü ürkütücü detaya şahit olacak, Beş Sevim Apartmanı isminin nereden geldiğini hayretle öğreneceksiniz, diğer bir çok şeyi hayretle öğrendiğiniz gibi.
‘’İddiasız, mütevazı ama derin anlamlar taşıyan ve kurgusuz gelişen hayatlar, sayısız pencerede bir hayal gibi oynar biter.’’
·
144 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.