Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ben bir Türküm!... Bu basit hakikati söylerken duyduğum hazzı tarif edemem. Dünyanın, veba, taun, cüzzam gibi illetli bir iklim bağladığı hengâmede, bu basit hakikat, ayna karşısına geçip de: -Bir ben hasta değilim!. Nidası kadar müjde ve saadet dolu. Ben bir Türküm!. Dünün, bugünün ve yarının tezatsız seyri ve yekpare vahdeti içinde Türk... Türklük bence ve sizce, kökleri ezelde ve dalları ebette, boyu zamana ve hacmi mekâna denk bir ağaç... Bu ağacın bugünkü yapraklarına ait herhangi bir kımıldanışla, gövdesinin düne ait serpilişi arasında yakın bir münasebet var. Bu ağacın yarınki yemişiyle, dünkü kökü arasında su sızmaz bir mutabakat var. Ben bir Türküm!. Ve Türklüğü, bir Anadolu şarkısının motifi gibi, başı, or tası ve sonuyla tecezzi kabul etmez bir cevher telâkki ediyorum. Türk, zamanın akıcılığını herkesten iyi bilir, değişme ve olma ihtiyacını herkesten keskin duyar; fakat değişiklik içindeki birliğin, akıcılık halindeki sabitliğin sırrına da herkesten daha derin aşinadır. Onun içindir ki düne ait hatıralarıma, köklerime bağlı ve daima yeni bir mesele diye baktığım gibi, bugüne ve yarına ait hamlelerime de, dallarıma bağlı ve daima eski bir zaruret diye bakarım. Türklük ki zamanı, mazi, hal ve istikbal olarak üç ritimle temsil eden ebedi bir âhenktir; dünden alacağı dersle, bugün vereceği imtihan, ve yarın bildireceği hakikat arasında, haşmetli bir mimarî bütünlüğüne sahiptir. Ben bir Türküm!. Ve dünkü dostumla bugünkü düşmanım ve dünkü düşmanımla bugünkü dostum arasındaki yakınlık ve uzaklığı kestirmekte çok ustayım. Ezelden gelip, ebede giderken, yolumu kesenlerle yoluma yardımcı olanlar arasında, dün, bugün ve yarın, binbir değişikliğe rağmen hiç değişmeyen sabit kanunu çerçevelemekte sanatkârım.
Sayfa 222Kitabı okudu
·
252 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.