Arabaya bin,” diye ekliyor babam usulca. “Lütfen, artık bin.”
Araba boyunca yürüyor. Güneş gözlükleri gözünde, ağzı çizgi gibi.
Yolcu kapısını açıyor ve sırt çantamı alıyorum, kapıyı gürültülü bir şekilde çarpıyor ve Berlin istikametine doğru yürümeye başlıyorum.