Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bağnaz Sanat - IV
Tolstoy - Sanat Nedir?
Sanat Nedir?
Sanat Nedir?
Tolstoy'un Estetik üzerine okuduğu tüm kitapları ve savları ortaya döktüğü kitapta uzunca bir şekilde yer alıyor: + sağ olsun estetik adına bir sürü kitap okumuş kadar hissettirdi III - TÜM ESTETİK, GÜZELLİK KAVRAMINA DAİR ALINTILAR - ''Güzel, duyularla kavranan mükemmelliktir (mutlaktır). Gerçek, usla kavranan mükemmellikti. İyi, ahlaksal istençle ulaşılan mükemmelliktir.'' Güzeli, uyum ve düzen belirler. Hoşa gitmek ve arzu uyandırmaktır. (Baumgarten) Baumgarten'e göre güzelin en düzeyde gerçekleştiri yer olarak doğayı görür; o bakımdan da, Baumgarten'e göre, sanatın en büyük görevi doğayı taklit etmektir. Schütz, Suhlster, Mendelson, Maurits (Baumgarten sonrası yazarlar) Sanatın amacının güzel değil, iyi olduğunu savunurlar. Suhltser'e göre (1720-1779), ancak iyiyi içeren bir şeyin güzel kabul edilebileceğini söyler. Suhlster'e göre insanlığın bütün yaşamının amacı, toplumsan esenliktir ve buna ahlak duygusunun eğitimiyle ulaşılır; sanata gelince, o da bu doğrultunun, bu amacın buyruğunda olmalıdır. Güzel, bu duyguyu uyandıran, bu duyguyu eğiten şeydir. Mendelsohn'a göre sanat, belli belirsiz bir duygu olarak algılanan güzeli, gerçeğe ve iyiye doğru götürme, yüceltme işidir. Sanatın amacı ahlaksal mükemmelliktir. Wincklemann'a göre, her tür sanatın temel yasası ve amacı yalnızca güzelliktir; iyiden tümüyle ayrı ve bağımsız güzellik. (22.sayfa) Batteux'ye göre sanat, doğanın güzelliğinin yansılanmasından başka bir şey değildir ve amacı hazdır. O da İngilizler gibi güzeli belirleyenin zevk olduğunu söyler. (24.sayfa) Pagano'ya göre sanat, doğaya dağılmış güzelliklerin tek bir güzellik içinde birleşmesidir. Zevk, bu güzellikleri görebilme yeteneğidir; bu güzellikleri tek bir bütün içinde birleştirebilme yeteneğine ise sanatsal deha adı verilir. Pagano'ya göre güzel ile iyinin öyle bir iç içeliği vardır ki, güzellik, görünen iyidir, iyi ise iç güzelliktir. (25. sayfa) ...bir şeyin çirkinliği ya da güzelliği, Fichte'ye göre, seyredenin bakış açısına bağlıdır. O bakımdan güzellik dünyada değil, güzel ruhta (schöner Geist) bulunur. Sanat da bu güzel ruhun ortaya çıkışından başka bir şey değildir ve sanatın amacı yalnız aklı değil, yalnız yüreği değil, bütünüyle insanı oluşturmaktır. Bu nedenle güzelin imleci, dışsal herhangi bir şeyde değil, sanatçıdaki güzel ruhun varlığındadır. (27. sayfa) Schelling'e göre; Güzel, sonlu olanla sonsuzluk tasavvurudur. Ve sanat yapıtının temel karakteristiği bilinçsiz sonsuzluktur. Sanat, öznelle nesnelin, doğayla aklın, bilinçdışıyla bilincin birleşmesidir. O nedenle de bilginin, bilmenin, anlamanın en üstün aracıdır sanat. Güzellik, şeylerin kendilerinde kendilerini, her şeyin temelinde bulunuşlarını seyirleridir. Ve güzeli, bilgisi ya da istenciyle sanatçı üretmez, ondaki güzellik ideası üretir. (28.sayfa) Schnasse'ye (1798-1875) göre; Sanat, doğanın veremeyeceğini verir. Doğada bulunmayan uyumun bilincine varmış özgür benin etkinliğinden güzel ortaya çıkar (31. sayfa) Bergmann'a göre ''Güzellik Üzerine'' Güzelliği nesnel olarak saptayabilmek olanaksızdır: Güzellik ancak öznel olarak saptayabilmek olanaksızdır: Güzellik ancak öznel olarak kavranabilir; o nedenle de estetikçiye düşen, neyin kimin hoşuna gittiğini saptamaktır. Cousin (1792-1867) sanatın öykünme, güzelin ise hoşa giden şey olduğunu görüşlerine karşı çıkmıştır. Ona göre güzel, kendi başına ortaya çıkar; güzelin özünü çeşitlilik ve teklik oluşturur(?) (32. sayfa) Jouffroy (Cousin'in öğrencisi) Ona göre güzel görünmeyen, doğada gizlenen bir şeydir. Güç ya da ruh, düzenleyici enerjinin ortaya çıkmasıdır. (33. sayfa) Guyau'ya (1828-1893) göre güzellik nesneye yabancı bir şey değildir; nesnenin üzerindeki asalak bir bitki değildir, o, üzerinde göründüğü varlığın çiçeklenmiş (gelişmiş) halidir. Sanat, bizde bir yandan varoluşun en derin duyumlarını, bir yandan en yüce duyguları ve düşünceleri uyandıran yaşamın bilinçli ifadesidir. Sanat insanı bireysel yaşamından bütün insanlığın ortak yaşamına yüceltir ve bu işi yalnızca ortak duygu ve inançlarla katılarak değil, ortak duygular aracılığıyla yapar. Cherbuliez'ye göre güzellik, nesnelerin bir özelliği değil, ruhumuzun bir edimidir. Güzellik yanılsamadır. Mutlak güzellik yoktur, bize karakteristik ve uyumlu gibi görünen şey güzel gelir. (34. sayfa) Erasmus Darwin: Tasavvurumuzda sevdiğimize bağlanan şeyi güzel buluruz. (36. sayfa) Thodhunter (1872); Sanatın özü bizi çizgi, renk, ses, sözcük aracılığıyla heyecanlandıran şeyde aranmalıdır; yoksa bu öz, kör güçlerin değil, akıllıca saptanmış bir hedefe doğru atılan, birbiriyle yardımlaşan akıllı güçlerin eseridir. Güzellik, aykırılıkların uzlaşmasıdır. Grant-Allen'e göre: Güzel, en az çaba ile en yüksek uyarılmayı, heyecanı sağlayan şeydir. Güzeli değerlendirmedeki farklılıklar zevkten kaynaklanır. Zevk, eğitilebilir bir şeydir. En eğitilmiş ve en titiz (değerlendirme yeteneği en iyi olan) insanların yargılarına güvenmek gerekir. Bu insanlar sonraki kuşakların zevklerini oluştururlar. Caird'e (1883) göre: Güzellik bize-tıpkı bilimlerin olmazsa olmaz kuralında olduğu gibi, dünyanın öbür bölümleriyle ilgili tasavvura sahip olmaksızın- nesnel dünyayı eksiksiz anlamanın araçlarını sağlar. O bakımdan da sanat, tek ile çok, yasa ile olgu, özne ile nesne arasındaki çelişkiyi -bunları teke indirgeyerek- yok eder. Sanat, özgürlüğün ortaya çıkışı ve onaylanışıdır; çünkü o karanlıktan ve kavranılmazlıktan bağımsızdır. (37. sayfa)
·
165 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.