. . . . . ZACHARIUS USTA . . . . .
Ölümsüzlük Peşinde Kibir Bataklığında Ruhunu Yitiren Adam
Zacharius Usta
Zacharius Usta, tanınmış mesleğinde/sanatında Avrupa’da nam salmış ünlü bir saat ustasıdır. Şöhreti, kendi icadı olan saat maşasıdır. Bu icadı ile hiçbir saatin şaştığı görülmemiştir. Bu müthiş icadın getirdiği şöhret Onu kibre bürür. Kibir, Onu tamamen esir alır; hatta ‘’Tanrı, sonsuzluğu yarattıysa, ben de zamanı yarattım.” diye düşünür kibirlenir. Zamanın yaratıcısı/hakimi zanneder kendini. Ancak bir süre sonra yaptığı saatlerden şikâyetler gelmeye başlar. Tek tek saatleri durur. Evinin önünde saatlerini geri getirenler eksik olmaz.
* * *
Eserde ‘’Saat/Saat Ustası’’ metaforları üzerinden ‘’Zaman’’, ‘’Ölümsüzlük’’ kavramları işlenmiş. Esere asıl damgasını vuran kavram ise ‘’KİBİR’’. Jules Verne’in dehasal boyuttaki hayal gücü, özünde çok ilgi çekici, güçlü metaforlar barındıran bir konu ve tema ortaya çıkarmış olmasına rağmen çok küçük hacimli bir novella çıkarması, bu güçlü ana temayı haketmemiş. Böylesine güçlü ‘’Zaman’’, Ölümsüzlük’’, ‘’Kibir’’ gibi kavramların saat ve saat ustası metaforları üzerinden ilerleyip daha kalın hacimli ve kendinden söz ettirecek bir eser çıkarması gerekirdi.
Jules Verne’in kafasında dahiyâne fikirler yıldırım gibi çakmış. Ortaya güçlü metaforlar üzerinden harika bir konu ve tema çıkmış ancak sanki kalemini yeterince oynatmamış gibi duran bir kitap olmuş.
.
.
.
ALINTILAR:
‘’damarlarından kan namına kibir akıyordu’’
‘’bir sarkacın, ilk hareketini tekrar başlatacak hiçbir şey olmadığında gittikçe hafifleyerek son bulan nihai salınımlarından farksızdı artık. Sanki doğrudan ihtiyar adamın üzerinde etkisini gösteren yer çekimi kanunu onu önüne geçilmez biçimde mezara doğru sürüklüyordu.’’
‘’Yeni sönmüş bir kandilin çevresinde dolanan son duman bulutları gibi, sadece vücudunun dış yüzeyinde hayatiyet vardı.’’
‘’Bütün kötülüklerin anası olan kibre hiçbir mantıkla karşı konulamaz; çünkü kibirli insan, tabiatı gereği, o mantıklı sözlere kulak tıkar.’’
(Eserin Ana Teması)
Jules Verne
Zacharius Usta
··
91 görüntüleme
Sıradan bir Jules Verne eserine benzemiyor anlattığınız kadarıyla. Aksiyon ve heyecan yerine bu kez felsefe üzerine bir kitap kurgulamış sanırım.
Jules Verne’nin henüz 26 yaşındayken yayımladığı bir öyküsü. Büyük eserlerinden önceki ayak sesleri olarak da nitelendirilebilir. “Geliyor gelmekte olan” demiş bu kitabıyla. Evet, felsefî kitap gibi duruyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.