Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İslâm ve Osmanlı düşüncesinin önemli bir özelliği, bünyesi itibarıyla teonden çok pratığe, tecrübeye yer ve önem vermesidir. Bu anlayış Batı'da yok sayılır. Bızım duşünce sistemimizde edinilen her bilginin insanı oldurması; hayatına, yaşayışına ve davranışlarına yansıyarak sahibini kemale erdirmesi esastır. Faydasız ilimden Allah'a sığınmak, bu fikir binasının başta gelen ilkelerindendir. Binaenaleyh, Batı düşünce sisteminden farklı olarak, Hacı Bayram-ı Veli'nin ifadesiyle “taş ü toprağ arasında” kışının kendisinin de olacağı, olgunlaşacağı bir bilgi sistemini temele almalıdır. Bu sebeple muktedir olmayan hikmetten de uzak durulmalıdır. Burada esas olan âlimin ve mutefekkirın önce arzularına, nefsaniyetine muktedir olması ve onlara hâkimiyet kurabilmesi lâzımdır. Nâmık Kemal, dava adamı nefis terbiyesinde ve nefse hâkımiyetle üst sevryeye çıkmış olmalı ki mücadele esnasında kadın, para, makam ve mevki tuzaklara duşüp davasına zarar getirmesin, diyor. Hikmetin daha sonra cemiyette hükümran olup muktedir olması zaruret arz eder. Bunlar nazarı itibara alınarak dünle bugü veya iki düşünce arasında sağlam bağlar kurulabilir.
·
378 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.