Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

525 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
İlk kitabın incelemesini yazdığım ve serinin diğer kitaplarının incelemesini de yazmayı istediğim için doğal olarak bunun incelemesini de yazmam gerekti. Kervan yolda düzülür diyerek başlıyorum. Daha önceki incelemende yazdığım gibi Shadowhunters dizisi sayesinde tanıdığım bir seri. İkinci kitapla artık diziyle yollarımız tamamen ayrıldı diyebilirim, zaten dizi de 1. Sezonun 12. Bölümünde kitaptan ayrılıyordu. Her kitapla seriyi daha da seviyorum ve Bane Günlükleri henüz elime ulaştı. Birkaç sayfasına göz attım ve sırf onu hemen okuyabilmek için bile tüm seriyi hemen bitirmek istiyorum. Kitapta ilk 250 sayfa su gibi akıp gitti. Tatilimle çakıştığı için okuma sürem uzadı ne yazık ki yoksa dört beş günde akıp giderdi. Bu incelemeye bodoslama dalıyorum yani bundan sonrası büyük ihtimalle spoiler barındırıyordur. İlk kitabın ardından Simon'ın vampir olup olmayacağıyla ilgili kafamda soru işaretleri oluşmuştu ama bunlar kısa sürede cevaplandı elbette. Raphael Santiago... en sevdiğim vampirler listesi olsaydı ilk beşe kesinlikle girerdin. Daha önce de dediğim gibi seni daha fazla okumam gerek! Bane Günlükleri'nde sana ayrılmış bir bölümün olması beni fazlasıyla rahatlatıyor. Jace Wayland ve egosu her zamanki gibiydi. Yoksa Morgenstern mi demeliydim? Ya da belki... Herondale? Jace'in aile durumu sonunda ortaya çıktığı için memnunum, dizi sayesinde zaten bildiğim şeylerdi bunlar. Simon ve Clary... İlişkilerini hiçbir zaman sevmedim, asla da sevmeyeceğim. Onlarla o kadar alakam yok ki ship isimlerini dahi bilmiyorum. Onları okumak, özellikle Clary'nin Jace için hislerin bilince, işkence gibiydi. Ayrıldıkları için o kadar mutluyum ki. Malec... Alec'in az kalsın Robert ve Maryse'e her şeyi söyleyeceği kısma ne kadar bayıldığımı anlatamam bile. Mükemmeldi. Daha fazla Malec okumak için sabırsızlanıyorum. Daha fazla Malec'e ihtiyacım var. Dizideki o sahneleri okumam gerek! Magnus'a ve mükemmel tavırlarına her zamanki gibi bayılıyorum. Neyse ki bu kez onu daha çok okuyabildim. Seelie Kraliçesi... Ne diyebilirim ki? Sweet Home Alabama'dan başka. Size minnettarım majesteleri. Seelieler zaten bayıldığım yaratıklar, bir de Clace kissine ön ayak olunca. Clace... Tek bir şey söyleyeceğim: sweet home Alabama baby! Elbette ortada Alabamalık bir durum yok aslında ama olsun. İlk kitap Clace ile bitmişti, yine onlarla bitmesine bayıldım. Tabii Jace'in "kız kardeşim' saçmalığı dışında. Jace?! Evladım soyad değiştirmekten bizi mi anlamıyorsun sen? Bak hecelerim de istersen. S-weet ho-me A-la-ba-ma! You know Alabama? Bu dramanın mimarı Valentine'a gelelim. Zekasına bir kez daha hayran oldum bu kitapta. İstediklerine ulaşıyor yavaş yavaş. Sonunda kaybedeceğini düşünüyorum ama kitapta Gölge Avcılarını daha çok zorlayacak gibi. Zorlasın zaten hiçbir şikayetim yok. Imogen Herondale ya da kendisinin tercih edeceği şekilde Sorgucu Herondale diyeyim. Açıkçası onun biricik torununa yaptıklarını okurken kıs kıs güldüm. Yine de ölümü, kendisini oğlundan kalan son şey, Jace, için feda etmesi onu bana sevdirdi. Ölmeden önce muradına erdiği ve Jace hakkındaki gerçeği fark ettiği için mutluyum. Ee Imogen, o kadar baban gibisin diyordun. Jace, Valentine gibi olabilir evet ama what makes you think that he is his father? Well obviously Valentine.
Küller Şehri
Küller ŞehriCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20112,204 okunma
·
203 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.