Yazarların İstanbul'u; Bir ülkenin, bir kentin bilinmeyen yönlerini daha çok TV' de belgesel kanallarını izleyerek merakımı gidermişimdir. Şimdi Pek alışık olmadığım farklı bir türde olan kitaplardan biri olan Neşe Mesutoğlu' nun 12 İstanbullu yazar ile yaptığı söyleşi / röportajların yer aldığı belgesel tadında bir kitaptan bahsedeceğim. Farklı diyorum çünkü sizlerin de çok değer verdiğiniz ve kitaplarını keyfle okuduğunuz yazar ve aydınların gözünden "İstanbul'un" bilinmeyen yönlerini keşfedeceksiniz. Söyleşide kimler yok ki ; Kitaplarını okumaktan keyif aldığım yazarlardan " Ahmet Ümit, Buket Uzuner, Prof Dr. İlber Ortaylı, Prof Dr. Semavi Eyice, Ara Güler, Çetin Altan, Muazzez İlmiye Çığ, Hıfzı Topuz, Aydın Boysan, Prof Dr. Artun Ünsal, Sunay Akın ve Prof Dr. Emre Kongar. ." -Ahmet Ümit‘e göre “İstanbul’un şairane bir havası var.” Yazar, neredeyse tüm romanlarının mekanı olan İstanbul’u çok sevdiğini dile getiriyor. -Buket Uzuner ise İstanbul’u “dünyanın 2700 yıldır menopoza girmeyen tek dişisi İstanbul, hâlâ üretken ve canlı olduğu için ilham konusunda elbette cömerttir!” sözleriyle tanımlıyor.. -İlber Ortaylı ise İstanbul’da yaşayan halkın %70’inin bu şehri sevmediğini, anlayamadığını savunuyor. Ve “Topkapı Sarayı” isminin yanlış bilindiğini, aslının “Emperyal Saray” olduğu bilgisini de veriyor... -Prof. Dr. Semavi Eyice de ,tarihi bir yanlışı düzeltiyor: “Bizans adı sonradan yaratılma. 19. yüzyılın sonlarında tarihçilerin uydurdukları bir ad…İmparatorluk yaşadığı son güne, 1453’e kadar kendisini “Roma İmparatorluğu” olarak tanımıştır…”Bizans İmparatorluğu” diye bir isim yoktur ortada.” diyor.. - Ara Güler, İstanbul’u bildiğini zannedenler dahil çok az insanın İstanbul’u bildiğini söylüyor. Ona göre Ayasofya’ya gitmeyen hatta birinci katına çıkmayan biri İstanbul’u bildiğini iddia edemez. “İstanbul’un bir kültürü vardır.” diyor.. -Çetin Altan ise “İstanbul’u merak etmediğin zaman İstanbul’a layık olman zorlaşır.” diye başlıyor söyleşisine…. -Prof. Dr. Artun Ünsal. O da İstanbul’un çok kalabalık ve şiddet dolu olmasından şikayet ediyor.. -Sunay Akın da, İstanbul’da doğanlara çok acıyorum. Çünkü onlar Anadolu’da doğanlar kadar sevemez ve hayal edemez bu şehri.. -Emre Kongar, ise Mutlaka en azından ayda bir Eminönü, Mısır Çarşısı – Babıâli, Tahtakale, Mercan – Mahmutpaşa, Kapalı Çarşı sahaflar aksında dolaşmalı; hem eski İstanbul hem de oradaki dinamizm yaşanmalı diyor.. Tabiki bu söyleşide anlatılanlar bu kadar değil, 12 İstanbullu yazarın o kadar güzel söyleşileri var ki her birinde İstanbul'un bir başka yönünü görüyorsunuz. Peki bu röportajlarda kimler İstanbul hakkında ne demiş, İstanbul'un neleri anlatılmış,İstanbul' un bilinmeyenler nelerdir ? merak ettiyseniz tamamı"Yazarların İstanbul'u" kitabında Sizde İstanbul’u yaşamak, hissetmek ve şehrin neresinden başlamalıyım diyorsanız kitaptaki 12 yazarın söyleşisi sizlere yol gösterecektir. Ben 12 yazarla olan röportajları keyifle okudum. Tavsiye ederim..