Otokontrol, hazzı erteleme yaşamlarımızda büyük öneme sahiptir. Önceliklerimiz varken hiç işimize yaramayacak, köstek olacak, ilerlememizi engelleyecek eylemlere yelteniriz. İçimizdeki istek bizim öne aldığımız uğraşları elimizden bıraktırır. Doğru yol tutamaz, sapa bozuk yollara saparız. Ders, ilişki kurmak, duygu durumu, davranış, kilo gibi çeşitli faktörlerle iç içedir bu yetimiz. Hayatımızı nasıl sürdürdüğümüz, nereye ne vakit harcadığımız, nelerden kaçındığımız konularıyla örtüştüğünden; geliştirilmesi, kazandırılması gereken bir beceridir. Doğumdan ölüme koskoca ömrün kalitesini belirlemede etken olduğu gözden kaçırılırsa; rotasız bitişini hazırladığının, sahip olduğun potansiyeli kullanmadan tükendiğinin göstergesidir. O halde yaşamla nasıl bağ kurar, kazanır, yararımıza çevirecek şekle sokarız demenin zamanı gelmedi mi? Kendimize hakim olamadığımız konular o kadar çoktur ki, sabahtan akşama kadar say say bitiremeyiz. Düzelmek isteriz, kararlar veririz; gece olur sanki o sözleri vermemişçesine döneriz lafımızdan. Sizin, çocuğunuzun, talebelerinizin, etrafınızdakilerin bu türden sorunları varsa tam da doğru adrestesiniz Özellikle öğretmen ve ebeveynler için hayati öneme sahip bir kaynak. Aslında içsel mizana sahip olmak isteyen herkesin pay çıkarabileceği tarzda ortaya konulmuş. Çünkü hayatımızı etkikeyen büyük bir etken: Otokontrolde Ustalaşmak ya da Ustalaşamamak! Başarımıza, ilişkilerimize nasıl dokunduğu; öfkemizi, tepkimizi nasıl yansıttığımız, arkadaşlarımızla anlaşıp anlaşamadığımız, sınırlara dikkat edip etmediğimiz hep aynı konuyla ilgili. Limbik sistem dediğimiz bademi andıran duygusal hazcı devremiz daldan dala atlamayı sever, zorluklardan kaçınır. Uzun vadede getirisi olan kazanımlar yerine, kısa vadeli olanları tercih ederek fevri davranır. Ama istediğimizi başarmak plan yapmaya, sebat etmeye, kararlı olmaya, içimizdeki o dürtüyü engelleyerek başka alana yöneltmekle mümkün oluyor. Ya kader kısmet işi geç bunları palavra okuma, genlerimizin kurbanıyız kardeşim ne ötüyorsun diyenler çalınabilirz kulağınıza. Evet, onlar bir şeylerin kurbanı olmuşlar. Neyin? Önyargılarının, cehaletlerinin, var olan nesnel gerçekliklere gözlerini kapayarak körleşmelerinin kurbanları haline gelmişler. Hem de bile isteye, kendi iradeleriyle yapmışlar. Her şeyi doğuştan torpilli olmaya bağlayanların bakacağı çocuğu, kendisine yapacağı yatırımı varın siz düşünün! Yazar, alanında dünyaca ünlü bilim insanlarının çalışmalarından da yararlanarak devrim niteliğinde bir çalışmayla onların saftalarını suya düşürmüş. Harward, Columbia, Newyork Üniversitesi gibi yerlerde çalışmış sayamayacağım birçok profesörün senelerini verdiği deneylere ve gözlemlere başvurarak aydınlatıcı boylamsal verilerle destekleyerek sağlam klavuz haline getirilmiş. Şaşırtan, merak uyandıran, sevindiren değişimlerle yolunuza ışık tutacak bilgiler sizi bekliyor :)

Marshmallow TestiWalter Mischel · Pegasus Yayınları · 2016249 okunma

·

198 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yunus emre açar