Fuzili'ye sormuşlar; sevmek mi daha güzeldir yoksa sevilmek mi? Sevmek demiş... Çünkü sevildiğinden hiçbir zaman emin olamazsın...
Bu söz o kadar acıtıcı ki, o kadar çaresizlik dolu ki... Birinin seni sevdiğinden asla emin olamamak... Beynine girmek istersin aklından neler geçtiğini bilmek istersin, onun düşünceler denizinin bir parçasında sana dair bir sevgi bulabilmek için... Ne yazık ki bunu yapabilmenin imkansızlıklığı ile tekrar cebelleşirsin... Sonra biraz düşününce bunu yapabilseydim acaba o ihtimali göze alır mıydım düşüncesi sarar seni... Aklını okuduğumda beni sevmediğini bilme ihtimali... Şuanda kırıldığımı biliyor mu ? Kırıldığımı biliyorsa neden bir şeyler yapmıyor, neden harekete geçmiyor ? Yıkar mıydı beni, bunları bilmek ?
Hangi durumlarda, yüzümdeki hangi ifadeyi takındığımda kırıldığımı bile bilmiyorsa, farkında bile değilse inanabilir miyim beni gerçekten sevdiğine veyahut umrunda olduğuma?
Kendisine duyulan "sevgi"nin belirsizliği içerisinde boğuşur yine insan... Ve bir kez daha anlar ki sevilmek değil de sevmek daha güzelmiş...