~~~Zemberekkuşu. En azından bu, benim için öngörülebilecek tek yeni isim. Zemberekkuşu gerçekten var. ... Neye benzediğini bilmiyorum, Hiç görmedim. Onun hakkında bildiğim tek şey, ötüşü: ki kii kiii! 1ağaç dalına konuyor ve düzenli olarak dünyanın zembereğini kuruyor. O olmasa dünya işleyemeyecek. Kimse bilmiyor bunu. Dünyadaki insanlar sanıyorlar ki dünya dev boyutlu, karmaşık, göz kamaştırıcı 1mekanizma sayesinde çalışıyor. Ama öyle değil. Aslında zemberekkuşu her yere gidiyor ve bulunduğu yerde, dünyayı işleten küçük çarkları yavaş yavaş kuruyor. Mekanik 1oyuncağa benzeyen çok basit 1kuş. Ama mekanizması, tümüyle zemberekkuşuna özgü.~~~ Japonya'nın en saygın romancısı sayılan Haruki Murakami, 1949'da Kyoto'da doğdu. Kobe'de büyüdü. Vaseda Üniversitesi'nde klasik drama eğitimi aldı. 21. yüzyıl edebiyatının en önemli isimlerinden olan Murakami'nin kitapları pek çok ödül aldı, tüm dünyada ellinin üzerinde dile çevrildi. Her yıl Nobel için favoriler arasında gösterilse de Murakami'ye ödül vermezler gibime geliyor yazdıklarıyla, genelimizin gönlüne taht kurmuş olsa da, Nobeldekilere taht kuramamış :))) ~~~Hiç kuşku yok, yaşamım garip 1yola sapıyordu. Kedi yok olmuştu. Garip kadınlar bana anlamsız telefonlar ediyorlardı. Anlaşılmaz 1kadınla tanışmıştım, arka sokaktaki boş evin bahçesine girmiştim, Noboru Vataya’nın Girit Kano’nun ırzına geçtiğini öğrenmiştim. Malta Kano kravatımı bulacağımı önceden bilmişti. Karım bana artık iş arama zahmetine katlanmam gerekmediğini söylemişti. Radyoyu kapadım, “Ev Kadınının Rehberi”ni tekrar rafa koydum, 1fincan kahve daha içtim."~~~ Haruki Murakami'nin en etkili romanı olarak kabul edilen "Zemberekkuşu'nun Güncesi" anlatıcısı, yakın zamanda işinden ayrılan 1i olup, karısı çalışırken, Toru Okada günlerini Tokyo'nun banliyösündeki evinde geçirir. Daha sonra 1dizi tuhaf olay hayatını alt üst eder: Kedi kaybolur, tanımadığı 1kadından tehditkar erotik telefonlar almaya başlar, eski 1falcıdan boş 1kutu miras kalır. Sonra 1gün karısı eve dönmez. Roman, 1çok şaşırtıcı ipucu olan belirsiz 1macera şeklini alır. Okada'ysa onun gibi bütün gün yapacak pek 1şeyi olmayan genç 1kızla tanışır. Aralarında platonik 1arkadaşlık gelişir. Kız onu, içinde kurumuş 1kuyu olan 1bahçeye yönlendirir. Yaşlı 1asker ona, savaş sırasında Moğolistan'da nasıl 1kuyunun dibinde 1kaç gün geçirdiğiyle ilgili 1hikaye anlatır. Okada bahçedeki, alternatif gerçekliklerin sınırlarının geçirgen hale geldiği kuyu da düşünmeyi alışkanlık haline getirir. Her1karakterinin anlatacak 1hikayesi olan Zemberekkuşun'nun Güncesi" kolay okunan buna rağmen yer yer zorlayan 1hikaye ortaya çıksa da olayların ters yüz olmasıyla, Okada'nın rehberliğinde tuhaf 1yolculuğa çıkar okur. Belirsizler içindeki hayatında boşluk kuyu detayındaki derinlik bu kısımdaki kuyu ve derinlik metaforları içindeki anlamlandırmalar benim için etkileyici kısımlardı fakat herkes ben kadar sever mi bilmiyorum bu sorgulamaları :))) empati, acı üzerine varoluş cümleleri kendimce etkileyiciydi ve ikili ilişkilere olan vurgularıyla dedektif hikayesi havasında parçalanan 1evliliğin açıklaması şekline getirerek hikayeyi sunmasıyla. "Zemberekkuşu'nun Güncesi" ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasında olup Murakami hayranı olarak severek okudum, herkesin tarzı olmasa da ben Murakami ne yazsa okurum. Herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar dilerim... ~~~“Deneyimlerimiz yüzünden, aynanın yansıttığı görüntünün gerçek olduğuna inanırız hepsi bu.”~~~

Zemberekkuşu'nun GüncesiHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20122,424 okunma

··

3.213 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.