Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mezopotamya düzlüğünde, insan hayatının başlangıçları üzerine gelenek ve efsane bazı ışıklar serpiyorlar. Tarihi zamanlarda vadi, ayrı diller konuşan iki ayrı etnik unsur tarafından iskan edilmişti. Güney parça ki, Eridu, Ur, Larsa, Lagaş, Umma, Adab, Uruk ve Şuruppak (Farah) şehirlerini ihtiva ediyordu- Babil birinci sülalesinin memleketi birleştirmesine kadar, dili ve kıyafeti ile karakterlenen ve Sümerler (Sümer, bölgenin Sami adıdır) adı altında tanıdığımız garip bir kavmin hükmü altında kalmıştır. Arkeolojik izlerinde gösterdiği gibi, Sümerler,i erkenden, Babilonya'nın kuzey kısmına, hatta Asur'a kadar genişlemişlerdir. Fakat, İbranice, Asurca ve Arapça ile akraba Sami bir lehçe konuşan bir kavimle karışmışlardı. Daha, Tufandan sonra birinci sülale olan, Kiş, birinci sülalesi zamanında, sülale listelerinde zikredilen hükümdarlar arasında Sami adlı şahsiyetler bulunur ve Kiş, Sippar, Akşak, Opis ve Agade (ki daha sonra adını Akkad şeklinde şimali bütün Babilonya'ya vermiştir) şimal şehirleri, geleneğe göre, Sami hükümdarların vatanları idiler. Nihayet, siyasi iktidar Samilerin eline geçti. Fakat yine uzun bir müddet, Sümerce, ortaçağ Avrupa'sındaki Latince gibi, ritüel ve majik formüllerde kullanılmaya devam etti. Bundan başka, muahhar Babil kanununun bazı unsurlarında Sümerli bir kaynak bulmak mümkündür. Bunun içindir ki, Sümerler genel olarak, Babilonya'da medeniyetin kurucuları olarak kabul edilmişlerdir.
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.