Peş peşe İyi bir gün
Peş peşe iyi sayılabilir bir gün
kara gün ve
peş peşe süper iyi bir gün
.
7507’ye kadar olan bütün asal sayıları sayabilen, en zor fizik ve matematik problemlerine bir kaç saniyede cevap verebilen ama insanların günlük konuşmalarını çözmekte ya da ruh hallerini anlamakta zorlanan; kendisine dokunulmasından ve tanımadığı kalabalık ortamlarda bulunmaktan, yemeklerin birbirine değmesinden hiç hoşlanmayan otizmli bir çocuk Christopher’ın hayatını okumak şahaneydi.
Otizmli bir çocukla yaşamak aileler için oldukça zor olsa gerek çünkü bakış açıları çok farklı. Onların alışkanlıklarını, rutin düzenlerini bozmadan, ucu yoruma açık cümlelere başvurmadan iletişim kurduğunuzda muhteşem bir zeka ile karşılaşıyor ve ona hayran kalıyorsunuz.
Ben de araba plakalarında peş peşe 4 aynı rakam görünce dilek tutarım; küçükken türkçe kitabındaki okuma parçalarını ikinci kez okuyunca ezberlermişim, telefonla konuşurken başka biri konuştuğunda her iki sesi de anlayamam kafam karışır, kalabalık ortamları sevmiyorum, kahverengi giydiğim günler günüm kötü geçiyor ve daha bir çok şey. Sosyal ilişkilerim genelde iyidir ama hepimizin belli takıntıları var aslında, farklı değiliz. Anlamaya çalıştığımız ve saygı duyduğumuz müddetçe hepimiz mutlu olabiliriz.