Brontë kadınlarının yazdığı tüm kitapları seviyorum. Geçen ay Anne Brontë’nin Wildfell Konağı Kiracısı’nı okumuş ve çok sevmiştim, bu ay da canım arkadaşlarım @rengarenkkitaplik 
Bookmrv ve @kaptanokuyor ile Profesör’ü okuduk. Profesör, Jane Eyre’e göre biraz daha gölgede kalmış bir eser olsa da, okunmaya değer diye düşünüyorum.
Ana karakterimiz William, annesiz babasız büyüyen, abisinden gerekli desteği göremeyen lakin yokluk içinde bile o asil ve zarif ruhunu en güzel şekilde ortaya koyan biri. Chorlette Brontë’nin gençlik yıllarında Brüksel’de ingilizce öğretmenliği yaptığı ve bir papazın kızı olduğunu göz önüne alırsak kitaptaki kahramanımızın da onun hayatından kesitler taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Zaman, mekan ve kişi tasvirlerine oldukça geniş yer verilmesine rağmen, akıcılık hiç bozulmamış. Brontë’nin ilk romanı olmasına rağmen kuşkusuz çok başarılı.
“Sevecenliği gizli bir küçümsemeyle karşılar, kayıtsızlığa sonu gelmeyen özenli bir dikkatle kur yapardı. Yardımseverlik, sadakat, coşkudan tiksinti duyar, gerçek duyguları gizlemeyi ve çıkarcılığı yeğlerdi. Onun gözünde gerçek bilgelik buydu...” (sayfa 152)
·
266 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.