Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

162 syf.
8/10 puan verdi
"Dünyayı ve zamanın gidişini değiştiremezsiniz."
Yaşamı, sanatı, toplumu, insanlığı, tarihi sorgulayan kelimelerin içinde kaybolduğunuz bir cümlede boğulduğunuzu düşünün. Elinizi tutacak bir kimse arıyorsunuz; ancak kime güveneceğinizi bilmiyorsunuz. Karanlığın içinde bir ışık görüyorsunuz; ancak o ışığın parlaklığından korkuyorsunuz. Bir çıkış var elbette, ama sorgulamak tek çözüm mü? Okurken her bir cümleyle geçmişi, bugünü yeniden sorguladığım bu kitap inanılmaz bir eser. Yazar geçmişten yakınıyor ancak gelecek de farklı değil ki. Kalemiyle beni kendine hayran bırakıyor, söyledikleriyle kuşkuya düşürüyor. Yazım yönünden dili gerçekten çok güzel. Okuduğum en güzel deneme kitabı olabilir. Ancak birkaç sorun var. Elbette haklı olduğu bazı konular olabilir fakat edebi bir metinde bunları dile getirmek ne kadar doğru? Amacı insanları uyandırmak, peki yargılanabileceği cümlelerine rağmen nasıl bu kadar cesaretli? Okuduğum en korkusuz cümleleri barındırmasına rağmen biraz dozunu fazla tuttuğunu düşünüyorum. Yanlış anlaşılmaya çok meyilli cümleler var içerisinde. Eski bir kitaplıkta bulup "Bu Kimin Hayatı" denemesini okumamla hayran kaldığım bir kitaptı ancak içerisinde bazı kısımlarda çok fazla o zamanki Türkiye'ye ilişkin eleştiriler barındırıyor. O zamanki hükümeti bırakın, tarihi sorguluyor. Bazı konularda gerçekten çok haklı yerlere değiniyor. Ama edebi bir metin okumak isterseniz bazı bölümleri okumamanızı öneririm. Yazar, geçmişte (2001) bu kitapta da bulunan bazı yazılarından dolayı yargılanmış. Kitap başlarda kişiye yaşamı yeniden sorgulatacak cümleleri barındıran felsefi bir kitap gibi başlıyor, ortalarına doğru artık tarihe girerek bazı olayları sorguluyor ve sonunda da yazarın yargı sürecindeki savunmalarından oluşan metinlerle sonlanıyor. Bazı yerlerde o kadar doğru noktaları dile getirmiş ki bunlar geçmişte de şimdi de değişmemiş. Yazar, tamamıyla özgürlüğü, dostluğu, barışı savunan bir dil kullanmış. Fakat bana göre yanlış değindiği bir nokta da şu ki: Bazı sorunlar bir ülkeden çok dünyanın genelinden kaynaklanıyor. Bazı şeylerden bahsederken kendi toplumuna aşırı düşmanmış gibi dile getimesi açıkçası beni rahatsız etti. Ama dediğim gibi çok yanlış anlaşılmaya müsait cümleler olduğu için bu doğal ve hak verdiğim düşünceleri de oldu. Geçmişte de şimdi de değişmediği gibi düşüncelerimiz yüzünden yargılanmaktan korkuyoruz, kendi düşüncelerimizi açıkça ifade edemiyoruz. Zaman hiçbir kimseyi, toplumu ya da yönetimi değiştirmiyor. Kayda değer olaylar önemsenmiyor, ders çıkarılmıyor. Bu gibi sorunlar yüzünden her geçen gün ifade özgürlüğünü kullandığı için her bir yazar, her bir insan tekrar tekrar yargılanıyor ve kendini kısıtlamak zorunda kalıyor. Artık uğrunda ölmeye değecek bir hayat yaşamak isterken susmaya maruz bırakılmış bir hayat yaşıyor ve ölürken arkamızdan sessiz çığlıklarımızı insanların duymasını bekliyoruz. Söylenecek çok kelime var ama ben de susmayı tercih ediyorum. Bazen sessizlik en iyi cevaptır diyenlere inanmak istiyorum. Belki de düşünceler içinde boğulmaktan korkarak düşünmeye son vermek istiyorum. Kitaplarla kalın, düşünmekten vazgeçmeyin... "Sizden beraatimi istemiyorum. Sizden, yazarlardan sanık, generallerden savcı yaratan, insanların ortadan kaybolmasını doğal karşılayan hukuksal bir komediye son verip hayatımızın bir trajediye dönmesini önlemenizi istiyorum." (sf.162, son)
Ve Kırar Göğsüne Bastırırken
Ve Kırar Göğsüne BastırırkenAhmet Altan · Can Yayınları · 2003628 okunma
··
1.000 görüntüleme
g okurunun profil resmi
gene yalnızlık incelemesi gelene kadar bunu okuyun inceleme yazmayı ozlemisimmm
g okurunun profil resmi
bunun 22 begeni almasi baya ironik
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.