Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hayatta, hiç yanlış cümle kurmamıştı, hiçbiri kendisine ait olmayan hep doğru cümleler kurmuştu. Bunlar yıllarca test edilmiş, anonimleşmiş, kitapların, doğru adamların cümleleriydi. Bu yüzden ödünç cümlelerle kurduğu her şeyde, hayatında hep rahat etmişti. Şimdi, belki de ilk kez, kendisine ait bir cümlesinin olmadığını fark etmişti. Tüm bu kelimelerden, yıpranmış, tozlanmış, içi boşalmış tüm bu kelimelerden, aforizmalardan kurtulmalıyım diye düşünmüştü. Yeni bir dilim, yeni doğrularım, bana ait kelimelerim olmalı. Tüm bunlar, içimden, ruhumdan fışkırmalı ve beni temsil etmeli. Çünkü buzları çözülmüş kelime yığınının içinde, bir balçığa dönüşmüş söz yığınının içinde yürüdüğünü fark etmişti. Ateş sandığı kelimelerin bir kül yığınına dönüştüğünü görmüştü. Şimdi o büyük kelimeleri nasıl kullandığına şaşıyordu. Demek ki içinden, yüreğinden gelmediği için kolayca kullanmıştı. Şimdi o duygularla kelimeler arasındaki büyük boşluğu görüyordu. Anlamıştı, okuduğu hikâyelerde kendi hikâyesini kaybetmişti. Hayır, anlatacak tek bir hikâyesi olmamıştı. Geriye ondan bir hikâye kalmayacaktı. Oysa anlatacağı bir hikâyesi olmayan insan ne işe yarardı ki? Artık okuyacağı değil, anlatacağı bir hikâyesi olsun istiyordu, onun peşindeydi.
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.