“hepimiz kendi içimize hapsolmuşuzdur ve oradan kaçma şansımız da yoktur. aslına bakılırsa yüzümüzü profilden görebilme lüksüne bile sahip değilizdir. insan olmanın bu kaçınılmaz özelliği ilk fiziksel ifadesini hayat bize ilk kez bahşettiği zaman, anne karnında hapsolmuş bir vaziyet içinde bulur. acaba hayata bu şekilde başlayışımız da, insan olmanın kısıtlanmış olmak anlamına geldiğini ima eden müstehzi bir ihtar mıdır?”