"Bütün yokuşlar Fırat'a iniyordu, şimdi nereye inecek ?"
Bir çocuk gelin Sera. Can borcu karşılığında bilmediği dillerin, törelerin, insanların ve yörelerin içine düşmüştü sorgusuz sualsiz... Aro'nun bencilliği, törenin acımasızlığı ve yitip giden kaderi ile Tille'de kanadı kırık bir kuş gibi yaşadı.
Doğu'nun kanla süslü şehirlerinden biri olan Urfa ve Adıyaman arasında bir köy Tille. İnsanları dil bilmez, kendi kurallarında yaşar, ekip biçerler ve kadının erkeğin yanında konuşmaya hakkı bile olmadığı bu yerde hiçbir âh yerde kalır mı ki ?
Okuyun. Eski zamanlarda o kadim topraklarda yüzyıllardır nasıl insanlar geçmiş, yitmiş, kimler ağlamış ve gülmüş bilmek istiyorsanız okuyun.
Ümitle kurtulmayı umduğu, zorla kabullendiği bu Tille Gelinliği'ni zalim Fırat sayesinde bırakması mutlu etti beni. Yine de sonunda ne yaptığını bilmek isterdim... Yazarın anlatımı gerçekten içine çekiyor. Kalemi çok güzel, kitabı da öyle sürükleyici anlatmış ki... Okumak lazım.