Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

268 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Melih Cevdet’in 1965 yılında yayımlanan romanlarından birini geride bıraktık. Milliyet’in çok değerli bir baskısı olsa da biraz daha yeni baskısı elime ulaşınca açıkçası yeniyi okumayı uygun buldum. Eskilerin sayfa düzeniyle yeniler, gelişen teknolojiyle beraber çok fark ediyor açıkçası. Konu itibariyle de çok kalitelidir aslında. Osmanlı döneminden kalma bir konak, onun içinde yaşayan ailenin yanı sıra adeta sülük gibi onlara yapışmış ve hiçbir şeye faydası olmayan işsiz güçsüz avare takımının da anlatıldığı; özünde bir ailenin hem maddi hem manevi olarak parçalanması, amiyane tabirlere sürünüp yok olmasını konu edinir roman. Aynı zamanda çok güçlü bir romandır, değineceğiz. Kitap bana çok şey kattı. Mesela daha ilk sayfalarda bir tanışma benzeri konuşmada geçen Rüsumat kelimesi çok dikkatimi çekti. Hemen araştırdım ve Kurtuluş Savaşımızda görev almış ve önemli hizmetler görmüş, ordumuzun silahlarını taşımış bir gemi olduğunu, Yunanlılar tarafınca batırıldığını öğrendim. Mersin Deniz Müzesinde de 16 kişilik bu geminin replikasının sergilendiğini ekleyelim. Bizlerin gitme şansı olmasa da yakın bölgede gitme ihtimali olanlar için söyledim. Biraz edebi bir roman olsa da bir diğer yarısı daha çok psikolojik olarak öne çıkar bu kitabın. Bu da yazarın sadece şiir (!) yazmadığını ve önemli şeyler kaleme aldığını, bir Garip (!) şairden de öte olduğunu kanıtlar. Büyük ihtimalle en iyi eseridir de aynı zamanda ama biz yine orta yolu bulmak adına en iyi eserlerinden biridir şeklinde kuralım cümleyi. Nasılsa nesnel bir karşılığı hiçbir zaman olmayacak. Orhan Veli okumamızı tamamladık, Melih Cevdet okumamız sürüyor, zamanı geldiğinde Oktay Rifat’ı da okuyacak ve bu güzel üçlüyü anma şansımız olacak. Şans demişken, gülümseyerek okuduğumuz satırlar sonrasında ne zaman düzelme şansımız olacak sorusunu da sorabiliriz aslında. Böyle bir bunalmışlık, çaresizlik, bıkkınlık, sıkkınlık gibi duyguların ortak kesişim kümesi gibiydi kitap zaten. Hayatımda ilk defa “Bir Ülke Nasıl Batar” sorusuna da yazarın verdiği cevap, benim karşılaştığım en akılcı, çözümleyici, kısa, açıklayıcı ve ikna edici cevaptı aslında. Yani bu sorudan ve cevabından hem kitabı hem de gidişatı anlamak dahi mümkün. Bu değerli kitabı hem güncel basım hem de eski basım olarak benden isteyebilirsiniz. Böyle değerli, sağlam kitapları her zaman bulmak kolay değil. Hepimize iyi okumalar dilerim..
Aylaklar
AylaklarMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 2018375 okunma
·
306 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.