Melek Paşalı eseri. Dingin ama sürükleyici bir kalemi olduğunu söylemeliyim. Söyleyeceklerini ve iletmek istediklerini öyle yüksek perdelere hiç çıkmadan ve naif bir dille iletiyor okuyucuya.
Yazarın yalnızlığı sevmesi, esere "yalnızlığa övgü" ile başlamasından belli. "geceye ağıt yakan kızların öyküsü"nde yıldızlara salıncak kuran çocuklar, "asi" de sessiz bir isyan barınmakta. "beyaz lekeli bir gün" de düş ile gerçek, ilerleyen sayfalarda ise gökyüzüne ulaşmaya çalışan bir "yolcu" var. Bir de tabi eserle aynı adı taşıyan "hayâl günlüğü"...
Ve Hayâl Günlüğü'nden anlıntılar:
"Geceden gündüze düşmüş insan ağır aksak yol alır ancak, uğraşma" ¹
"Yıldızların altında oturmak yetmedi çocuğa. Onu yıldızlara taşıyacak bir salıncak düşledi." ²
"Yüzüm hep geceye dönük ve biliyorum: Gece beni ağrıyan yerlerimden haberli kılacak." ³
"Zaman akıp gitmiyor sanki korkunç elleriyle üstümüze kapanıyor."
. . .
"Kitaplara gömülüyorum, iki apartman aralığından ulaşabildiğim bir parça gökyüzüne." ⁴
"Her gün bıraktığımız yerden başlıyoruz yaşamaya"
. . .
"Hep ertelenmiş bir isyan bulunurdu elbet." ⁵
"Ve her teslim oluş bir başkaldırı olarak kalacak gözlerimde. Sonra dönüp önümdeki dağınık sayfalara son cümlemi yazacağım: İsyan uyuyan bir çocuktu anne, tokatlarla uyandırılan..." ⁶
"Eve dönüyoruz kimseler çağırmadan. Ne bez bebekler var artık, ne de kendi dünyalarında yaşayan on yaşında çocuklar." ⁷
"Huzurluyum. Kendi yatağımı bulmuş bir ırmak kadar mutmain ve deli." ⁸
"Umut yüklediğim bir hasret düşüyor payıma bir de kitaplar." ⁹
"Hayatın değişmez kuralları var." ¹°
"Yeniden başlamak için önce yitirmek gerek..." ¹¹
"Herkesin bir masalı var sonunu bilmediği." ¹²
"Sınanıyorum, kaldırabileceğim bir yükle sınanıyorum. Herkes gibi." ¹³
"Her şey akıp gidiyor bir kader ile." ¹⁴
"İnsan ancak kendi hazinelerini keşfeder." ¹⁵
"Rakamlardan nefret ediyorum. Rakamlarla çoğaltılan acılardan da." ¹⁶
"Siz de en az benim kadar fanisiniz." ¹⁷
- - - - - - - - - - - - -
Tüm bunlarla birlikte, yazarın yer yer kendine sorduğu sorularla okuyucuya da kendi içinde bir sorgulama yaptıyor olması, benim için eserin bir başka artısı oldu diyebilirim. Örneğin;
"Bu benim içimde gün geçtikçe büyüyen, büyüyen bir türlü doğamayan ne?" ¹⁸
"Yaşamak bu kadar mı?" ¹⁹
"Özgür ve rahat adımlarla ardından koştuğum, yetişmek zorunda olduğum neydi? Kırılmasın, dayansın diye sakındığım şeyi koruyabildim mi gerçekten?"
. . .
"İnsan kendini nereye kadar reddedebilir?" ²°
"İnsanlar ve arabalar telaşlı, huzursuz, homurdanarak ilerliyorlar. Nereye?" ²¹
Kitapla kalın her dem...
___________________
1) s. 16 12) s. 42
2) s. 17 13) s. 47
3) s. 19 14) s. 51
4) s. 20 15) s. 52
5) s. 21 16) s. 61
6) s. 22 17) s. 62
7) s. 25 18) s. 20
8) s. 29 19) s. 38
9) s. 34 20) s. 49
10)s. 35 21) s. 51
11)s. 37
