Herkese merhaba,Jose Saramago’nun Mağara isimli kitabından bahsetmek istiyorum.Türkiye’de çok bilinen “Körlük”, “Görmek”, “Kabil” gibi kitapların da yazarı olan Saramago tam bir alegori ustası. Tüm yaşamı boyunca hayatın eğriliklerine karşı dik durmayı başaran, doğruları konusunda inatçılığından vazgeçmeyen Saramago’nun bu tavrını kalıplara uymayan üslubunda da rahatlıkla görebiliyorsunuz. Kitaplarında kullandığı farklı anlatım tarzı, nokta ve virgülle geçiştirilen, kimi zaman tamamı bir sayfalık cümleleri ile aynı zamanda sizden tüm dikkatinizi isteyen bir yazar. Günümüz dünyasının yükselen trendleri olan tüketim ve steril yaşam mekânlarının sembolü olan bir 'merkez'le, basit, geleneksel ama hakiki duygularla dolu üretken yaşamın sembolü yaşlı bir çömlekçiyi karşı karşıya getiren büyük usta Saramago,basit bir durumu hayranlık uyandıran felsefi bir alegoriye dönüştürüyor.
Basit insanlar üzerinden büyük felsefi temaları nasıl da iyi anlattığını bildiğimiz Saramago elbette ki beklentilerimizi yine boşa çıkarmıyor. Muhteşem bir üçlü mağara alegorisiyle varoluştan tüketime kadar söyleyebileceği her şeyi okuru hiç sıkmadan, ne sıkması, muhteşem lezzette bir akşam yemeğini yedikçe yemek isteğine sahip bir insanın iştahıyla okutuyor. Neden yaşadığımızı, yaşarken neler yaptığımızı unuttuğumuz dönemlerde tüketime daha da düşüyoruz.Bu büyük ustanın bu kitabını da okumaktan yine çok keyif aldım.Şiddetle tavsiye ederim.Kitapla kalın.