Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun Kitabı
’nı okumayı çok istiyorum, ama zamanım az, bi küçük boyu yok mu?” diyorsanız, bu o kitap. Varoluşsal sancıları bir de Lispector’dan, kendini doğurmak, kendi kendini var etmek derdinde, Tanrıya kafa tutan bu kadından okuyun. Yazar kendini anlama sürecini yalnız başına göğüslemek istemediğinden belki, ‘gelecekteki sevgiliye mektuplar” biçimini kullanarak yazmış. Mektuplar tek taraflı olduğu için kitap 104 sayfalık uzun bir monolog. Yazardan daha önce Yıldızın Saati’ni okuyup çok sevmiştim (Onu daha da çok sevmiştim). Her iki kitaptan çıkardığım ortak nokta yazarın yazma eylemine bakış açısı. Lispector, hayatı yaşanılır kılmak, kendini anlamlandırmak, kafasının içinde dönüp duran sorulara cevap bulmak için yazıyor. Sanki yazmasa susuzluktan ölecekmiş gibi hissettiriyor. Her iki kitapta da gerek yazım ve noktalama işaretleri, gerek anlatım biçimi deneysel, çok kendine has. Oturup ‘deneysel’ bir şeyler yazayım, değişiklik olsun diye yapmıyor bunu. Kendini bir kalıba uymak zorunda hissetmediği için, kabul görme kaygısından uzak olduğu için yapıyor. Kaleminin ucuna nasıl uygun geliyorsa öyle yazıyor. Anlatım da, tıpkı yazım ve noktalama gibi, koca bir kaosun kucağında. Düşünceleri bir o yana gidiyor, bir bu yana. Bu bir özensizliğin sonucu değil kuşkusuz. Yazar, çoğumuzun yaptığının aksine, kafasının içindeki karmaşanın iplerini salmayı tercih ediyor. Siz de farklı, özgür, deneysel bir şeyler okumayı seviyorsanız, Yaşam Suyu buna beceriyle cevap veren kitaplardan. Ve Lispector, bu yıl iyi ki tanıştım dediğim yazarlardan. Hakkında yapılan edebiyatın gizli kalmış dahisi, edebiyat büyücüsü gibi yorumlara gönülden katılıyorum. Çeviri:
Başak Bingöl
Başak Bingöl
Keyifli okumalar.
Yaşam Suyu
Yaşam SuyuClarice Lispector · Monokl · 2017199 okunma
··
2.293 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.