Sıkış tepiş minübüslerde dolaşan şeytan, kötü ruh, ne derseniz diyin, herkese kötülük fısıldayan, sinsi bir mahlukat olarak insanları parmağında oynatan bir iblisin muzip hikayesi, “Zellenbur’un Sıradan Bir Günü”, kısa ama çok etkileyici bir öyküydü. “Hokka Divit” ise, gizemli şekilde sonuna kadar, geçmiş ve geleceğinin peşinden giden bir adamın, keşke daha uzun olsaydı, dediğim bir hikayesiydi.
Bunun gibi, insanlık hallerini usulca eleştiren, gözler önüne seren, yedi öykü daha bulunuyor kitapta. Bilinen ama anlatılamayan, görmezden gelinen şeylerin derinine inen, sessiz, sakin bir dil kullanarak yazılan öyküler yanında, çığlık atan öyküler de mevcuttu. Postmodern teknikler kullanılarak yazılmış, çok canlı bir anlatımla, tadı damağınızda kalacak, keşke biraz daha uzun olsaydı diyeceğiniz, şahane öyküler. Harika kurgulanmış, karakterleri ile de dikkat çeken, farklı ve sıradışı hikayeler. Bölüm başlarındaki, son öyküdeki yazar Kemal Koton’a ait sözler de, çok ince bir düşünceydi. Öykü kitaplarını sevenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir eser. Tavsiyemdir.
#ZellenburunSıradanBirGünü
^
^
#alıntı
Erken gözyaşı kurutur insanı.
^
İnsanın bir şeyi anlaması için bazan, o şeyin yüzüne bir tokat gibi çarpması gerekiyormuş.
^
^
@ithakiturkce @ithakiturkce #bloghemsire #edebiyat
