KATOLİK HRİSTİYAN YAHUDİ SAVAŞINDA DA " DA VİNCİ ŞİFRESİ " KİTABI Ne oldu ise Dan Brown'ın " Da Vinci Şifresi " adlı kitabı ile oldu. Savaş birden Katolik Hristiyan - Yahudi savaşına dönüşüverdi. Dan Brown cin gibi bir Yahudi asıllı İngiliz ve de Amerikalı yazar. Brown eşiyle birlikte ABD'de, New England'da yaşamaktadır. " Da Vinci Şifresi " ndeki iddialar, Katolik Hristiyanlar, yani Vatikan'daki Papalık için yenilir yutulur cinsten değildi. Da Vinci Şifresi, temel olarak 1947 yılında Mısır'ın Nag Hammadi kentindeki çölün kayalıklarında Mısırlı çoban Muhammed Ali'nin bulduğu 13 adet papirüs tomarına dayanmaktadır. Ölüdeniz parşömenleri, Kumran Yazıtları olarak da anılan bu deriye sarılı papirüs el yazmaları 2000 yıl sonra Hristiyanlık aleminde büyük tartışmaların başlamasına sebep oldu. Bu belgelere göre, havarilerden biri Magdelalı Meryem diye anılan bir fahişeydi. İsa Meryem'le evlenmişti. Bu evlilikten bir çocukları dünyaya gelmişti. Kumran Yazıtları, Kahire'de karaborsaya düştükten sonra Mısır hükümeti bunların büyük bir bölümüne el koydu. 13 kitabın bir kısmı ABD'ne kaçırıldı. 30 yıl sonra ortaya çıkan Muhammed Ali, belgelerin bir kısmının yandığını, bir kısmının da kaybolduğunu söyledi. Ancak geriye Hristiyanlığın başlangıç dönemiyle ilgili 52 ayrı kutsal metin kalmıştı. El yazmalarının Yunanca olduğu ve bunların yaklaşık 1500 yıllık Kıpti çevirileri olduğu anlaşıldı. Tahminlere göre miladdan sonra 120-150 yılları arasında Yunanca olarak yazılmış, Filippos sureleri ve diğer yazıtlar M.S. 350-400 yılları arasında Kıptice'ye çevrilmişti. 1970'li yıllarda yazılan kitaplarda, Hristiyan dünyasında Magdelalı Meryem ve İsa'nın kan bağının devam edip etmediği tartışılmaya başlandı. Henry Lincoln, Richard Leigh ve Michael Baigent imzasıyla piyasaya çıkan " Kutsal Kan, Kutsal Kase" isimli kitapta Hristiyanlığın " Kutsal Kase" sırrının Magdelalı Meryem olabileceği öne sürülmüştü. İşte bu kitap; Dan Brown'ın " Da Vinci Şifresi" romanının esin kaynağı oldu. Kitabın içeriğinde; İsa'nın Magdelalı Meryem ile evliliği ve İsa'nın çocuğunu taşıması iddiası, İsa'yı ölümlü yapar ki bu da Katolik Hristiyanlığı bitirir. Zira Hristiyanlığın temel doktrinine göre İsa, asla evlenmedi, çarmıha gerildi, dirildi ve semaya yükseldi. Da Vinci Şifresi'ne göre İncil'in günümüzdeki hali Allah tarafından gönderilmediği gibi İsa'dan dört yüz yıl sonra onun insani boyutu yok edilerek İsa'ya Tanrısal bir misyon yükleyerek yazılıyor. Ve bütün bu işler, Roma İmparatoru Constantin ve kilise işbirliği ile yapılıyor. Gelelim Kutsal Kase'ye... Kutsal Kase aslında Magdelalı Meryem'in rahmidir. Yani kadın rahmi Kutsal Kase'dir. L.Da Vinci'nin yaptığı resimde İsa ve Magdelalı Meryem kalçaları birbirine değecek şekilde geriye doğru yaslanmış olarak oturmaktadırlar. Bu pozisyonda oturmaları aralarında ters bir boşluk oluşturmaktadır. Yani oturuş pozisyonları " M " harfi şeklindedir. Bu boşluk yani " M " nin ortası Kutsal Kase'yi yani kadın rahmini simgeliyor. (V şeklinde) Bu sembolün tam tersi ise ( /\ şeklinde) erkeklik simgesi. Da Vinci o dönemde papaya ve kiliseye çok kızgındır. Kilisenin ısmarladığı resimlere şifreli mesajlar koyarak Papalık'ın yok etmeye çalıştığı kadın imgesini hem ölümsüzleştirmiş hemde papalık ve kiliseden intikam almıştır. Dan Brown'a göre İsa, kilisenin Magdelalı Meryem'e emanet edilmesini istemişti.Meryem, kilise erkekleri karşısında yıkıcı bir güçtü. Meryem, kilisenin yeni ilan ettiği ilahın ölümlü nesiller dünyaya getirdiğinin fiziksel bir kanıtını taşıyordu. Kilise bu yüzden Meyem'i bir fahişe olarak ilan etti ve İsa ile evlendiğine dair bütün delilleri sakladı. Açıklamış olduğum konu; kitabın ana temasını içermektedir. Sonuç olarak; Papalık Dan Brown'ın " Da Vinci Şifresi " kitabını Katolik Hristiyanlığa atılmış bir " KAZIK " olarak telakki etti ve boş durmadı.

Da Vinci ŞifresiDan Brown · Altın Kitaplar · 200345,7bin okunma

·

28 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.