Gönderi

Üst sınıfların sosyal kuralları arasında en sık uygulananı (ve olumlu bir şekilde temsil edileni), yönetenle yönetilen arasındaki temel karşıtlığın vurgulanması idi. Gerek yemek yeme gerekse bu faaliyetin hangi sosyal bağlamda yapıldığı, her şeyden önce bir güç gösterisi ve ifadesiydi. Ancak 14. ila 16. yüzyıl Avrupa'sında güç kavramı 500 yıl önceki güç kavramından farklıydı. Liderden beklenen özellikler artık sadece fiziksel güç ve savaş becerisi değil, idari ve diplomatik yeteneklerdi. Soylu artık şahsi yemek tüketim yeteneği ile öne çıkacağına, iyi yönetilen bir mutfağı örgütleme ve çevresinde, varlığının, aşçılarının ve yemeği yöneten görevlinin hayal gücünün ürünü olan büyük bir dikkatle hazırlanmış yemekleri gerektiği biçimde takdir edebilecek insanlar bulundurarak farkını ortaya koyuyordu. Varlıkların sofraları giderek daha gösterişli hale gelmeye başlamıştı. Kuşkusuz gösteriş daha önce de vardı, ancak artık başlıca gaye haline gelmiş, derin bir sosyal, siyasi ve kültürel değişimin işareti olmuştu.
Sayfa 123Kitabı okudu
·
159 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.