Karlar usulca eriyip nisan güneşiyle,
terkederken sıradağların doruklarını,
yemyeşil bir alev sardı ovayı.
Artık sıkıcı değil yaşam;
düşün bir kelebeğin sevincini,
dünyanın büyüklüğünü ve hayal kur.
Çiçekli erik ağacıyla, yemyeşil ova,
sahilin mavimsi yeşil buğusuyla,
dalların oya gibi işlenmiş hâli,
beyazlanan ilk böğürtlenler ve
bu tatlı esinti
yeniyor ölümü ve mezar taşını...
Yine de bu keder beni boğuyor
zaman hala O'nu bekleyerek geçiyor…